- "Size verdiğim ne bir öğreti ne de ders. Neye dayanarak size öğretebileceğimi düşüneyim? Size bu adamın yoluna dair haberler veriyorum, sizin kendi yolunuzun değil. Benim yolum sizin yolunuz değil, o nedenle ben size öğretemem. Yol içimizde, tanrılarda değil, öğretilerde yada yasalarda da değil. Yol, doğruluk ve yaşam içimizde."
- "Oysa bugün bunu kim biliyor? Ruhun sonrasız verimli diyarlarına giden yolu kim biliyor? Yolu basit görünümlere bakarak arıyorsunuz, kitapları inceliyor, her türlü fikre kulak kabartıyorsunuz. Bunun ne yararı var? Yalnızca bir yol var bu da sizin yolunuz. Yol mu arıyorsunuz? Benim yolumdan uzaklaşmanız için uyarıyorum sizi. Bu sizin için yanlış yol da olabilir. Herkes kendi yoluna gitsin. Ben sizin için bir kurtarıcı, yasa koyucu, baş öğretmen olmayacağım. Siz artık küçük çocuklar değilsiniz." Kırmızı Kitap, Carl Gustav Jung (Sayfa 103 - Kaknüs Yayınları)
- "Ne acı, örneklere göre yaşayanlara! Yaşam onlarla değil. Bir örneğe göre yaşıyorsanız, o örneğin hayatını yaşıyorsunuz demektir, oysa sizin hayatınızı sizden başka kim yaşayabilir? O zaman kendinizi yaşayın. Yol göstericiler devrildi, önümüzde aydınlanmamış yollar var. Aç gözlülük yapıp yabancı tarlaların meyvelerini silip süpürmeyin. Size yararlı olacak her şeyi veren bereketli toprağın kendiniz olduğunu bilmiyor musunuz?" Kırmızı Kitap, Carl Gustav Jung (Sayfa 102 - Kaknüs Yayınları)
- " Yasalar koymak, işleri düzeltmek, kolaylaştırmak hep yanlış ve kötü sonuçlandı. Herkes kendi yolunu arasın. Yol topluluk içinde karşılıklı sevgiye çıkar. İnsanlar yollarının benzerliğini ve ortaklığını görmek ve hissetmek için gelecek." Kırmızı Kitap, Carl Gustav Jung (Sayfa 103 - Kaknüs Yayınları)
- "Tanrılığın bir gözü kördür, Tanrılığın bir kulağı sağırdır, varlığının düzeni kaosla kesişir. O halde dünyanın topallığına karşı sabırlı olun ve tamamına ermiş güzelliğine aşırı değer vermeyin." Kırmızı Kitap, Carl Gustav Jung (Sayfa 103 - Kaknüs Yayınları)
- Farkındayım, çoğu kişi, psikoloji konusundaki her şeyi bildiğini sanmaktadır, çünkü onlara göre psikoloji, kendilerine ilişkin bilgilerin toplamından başka bir şey değildir.Ancak, psikoloji bundan çok daha fazlasını kapsar. Psikoloji, felsefeyle fazla ilişkili değildir, fakat ortalama deneyim sahibikişilerin sıklıkla karşılaşmayacağı türden ampirik olgularla çok yakından ilişkilidir.
- Bir psikolog, bilimsel bir tavır sergilediği sürece, her inancın kendini tek ve ebedi gerçek olarak görme düşüncesinı kulak ardı etmelidir.
- Her nevroz (sinirce) bireyin en özel hayatıyla ilgili olduğu için, tedavi sırasında bir hasta kendini marazi (hastalıklı) duruma sokan ilk koşulları ve komplikasyonları tümüyle anlatırken hep bazı tereddütler yaşanacaktır. Peki, hasta niçin serbestçe konuşamaz? Niçin korkak, çekingen ve aşırı titiz davranır? Bunun nedeni, bireyin, kamuoyu veya saygınlık veya şöhret denilen kuramların önemli elemanlarını oluşturan bazı dışsal faktörlere ?dikkatle uymakta? oluşudur. Hasta artık doktoruna güvense ve ondan çekinmese bile, sanki kendi bilincine varmak tehlikeli bir şeymiş gibi, belirli şeyleri kendi kendine kabul etmek istemeyecek, hatta bundan korkacaktır. İnsanlar genellikle kendilerine ezici gelen, kendilerini aşan şeylerden korkar. Fakat bir insanda, kendinden daha güçlü olan bir şey var mıdır?
- Nevrozun, hayal gücü dışında başka hiç bir nedeni yoksa , yine de, hastalığın varlığı bir gerçektir. Eğer birisi, benim kendisinin baş düşmanı olduğumu sanıyorsa ve beni öldürmüşse, ben salt bir hayal gücü yüzünden ölmüş olurum. Hayaller vardır ve fiziksel koşullar kadar gerçek ve onlar kadar zararlı ve tehlikeli olabilirler. Hatta şuna inanıyorum ki, psişik tehlikeler, salgın hastalıklardan veya depremlerden daha tehlikelidir.
- "Cehenneme yolculuk etmek Cehennem'in kendisi olmak demektir."