"Ebedi istirahatgah"ıma uzanmak özlemi var.
En küçük zaman birimiyle ölçülemeyecek küçümencik mutlulukları benim kadar pahalıya alıp, pahalıya ödeyen insan pek azdır.
Kahroluyorum da beni sevmeyen kişilere,
-Defolun!.. diye bağıramıyorum.
Hep haksızlık edeceğim korkusu girmiş içime.
Nasıl anlamıyorsun senin için yok olduğumu artık!.. Seni benim sandığımın ikinci yılında yoktum sana. Başlamış bulundum, dönemem artık!.. Başladıklarımın sorumluluğunu ömrümce taşıyorum.
Adı unutulmuş bir küçük ülkenin, adı duyulmamış en değersiz yazarı bile, kendi gücü içinde bütün dünyayı değiştirmek, yeniden yapmak çabası içinde değilse, yazık onun harcadığı mürekkebe, kağıda, yazık o yazıları okumak için okurların boşa giden zamanlarına...
İster yeni tanışınca, ister tanıştıktan çok yıllar sonra bir kadın, "Ne istiyorsun benden?" diye bağırdığı zaman, artık ondan hiçbir şey istenemez, demektir.
Yeryüzünde en büyük, en acılı dram, gülmececinin dramı... Onun için gülmececiler keyifli insanlar olmuyorlar, olamıyorlar.
Köşe yazarlığı, verimsiz bir alan... Yazı 24 saatte sönüp gidiyor.
Gelecekte yaşayabilecek sanatçı, ancak yeni bir dünya getirebilen sanatçıdır. Ölümsüz olan bunlardır. Yalnız kendileri değil, yarattıkları dünya içinde var edip yaşattıkları kişiler de ölümsüzleşirler: Don Kişot, Hamlet...
Aptallarımın en akıllısısın.
Sezai Karakoç
İmam Gazali
F. Scott Fitzgerald
Yusuf Atılgan
Umberto Eco
Mark Twain
Ali Kırca
Etgar Keret
Harlan Coben
İvan Aleksandroviç Gonçarov