- Zaman var mıydı gerçekten? Zaman kıymete binmisti. Hele son aylarda herkes için altın kiymetindeydi zaman. Aslında, Türk heyeti de silahtan çok, zaman almaya gelmişti Paris 'e. İnönü de her şeyden çok zamanın peşindeydi. Zaman... Zaman! Düşünecek zaman, oyalayacak zaman, kazanılacak zaman savaştan kaçacak zaman. Savaşa ilişkin soruları hep, "Zaman gösterecek," diye yanitliyordu İnönü.
- Yahudiler, rüzgarla savrulan ve düştükleri topraklara bereket taşıyan tohumlara benzer. Kim demiş bunu şimdi hatırlamıyorum ama Fatih de böyle düşünmüş olmalı. Bir şey daha var, Hristiyan Avrupalıların kolayca anlayamayacaklari. Aramıza karışmış değişik dinler ve ırklar bizi, saf kan olduğunu varsayan almanlar gibi rahatsız etmez.... Anadolu'da her türlü din, dil ve ırk iç içe geçmiştir. Bir urfamiz vardı mesela, yüzyıllar öncesinde hem hristiyanlığın hem de islamin yeşerdigi bir şehirdi. Edessa. Cumhuriyeti kurunca ulus devlete dönüştük. Bu mozaik müslüman türklerin lehine bozuldu. Sizler gibi, bizde kendi dinimizi ve irkimizi birinci sınıf kabul ettik. İnsanlarda mutlaka milli bilinç olmalı.