- Gün gelecek uyanacaksınız, çünkü vicdan sahibisiniz. (s.54)
- Sürekli bir homurdanma vardı memlekette, nereden geldiği belli olmayan, tıpkı sert rüzgarların çıkarttığı o tuhaf ıslık gibi, kimsenin susturmayı beceremediği bir uğultu vardı! (s.54)
- Her yasağın mutlaka bir kaçamağı olur (s.59)
- Uzun zamandır balık yememişsiniz, içki içmemişsiniz, gülmemişsiniz...Yaşamıyor musunuz siz? (s.61)
- Artık genç yaşlı bütün kadınlar, saçlarımızı örtüyor,uzun kollu ve uzun etekli giysilerle dolaşıyorduk. (s.67)
- İnsanoğlu iyi kötü her şeye alışıyor (s.67)
- Evimizde tek başımıza banyo yaparken bile çırılçıplak kalmak yasaklanmıştı. (s.69)
- Gençliğimde böyle akıp gitmişti banim, tıpkı evimin önünden geçen otobüs gibi. (s.73)
- Yaşamak, güneş parlamasa da güzeldi (s.77)
- Omuzlarımız birbirine değdikçe içimizdeki hüzün diğerimize akıyordu sanki. (s.83)