Ben bütün bu -belki de mânâsız- iç sıkıntılarından senin var olduğunu hatırlayarak sıyrılıyorum.
Galiba, tek çıkar yol sana durup dinlenmeden yazmak.
Hoş, bütün işim, seni düşünmek ya!
Sana mutlaka geleceğim. Ne bok yerse yesin kötüler, geleceğim. Pusuda fırsat kolluyorum şimdi. Bir an bile yalnız, sıkıntılı kalmana dayanamam.
Ödüm kopuyor Leylâ.
Seni kırarım, üzerim yahut bunlara sebep olurum diye...
Ölüm bile getirsen güzelsin ömrüm. İnan bana, bütün yüreğimle söylüyorum bunu. Bağırabilirim de.
Benim her şiirimde varsın ve olacaksın. Ama dünyanın en dehşet şiiri bile " sen" olamaz. Bunu yaşamak gerek. En asıl gerçek bu işte.
Korkunç öskemişem seni. Bu o kadar gerçek, o kadar elle tutulur bir duygu ki, yaşaması değme yiğidin harcı değil, sana minnettarım.
"Duvarları katı sabır taşından
Kar altındadır varoşlar,
Hasretim nazlıdır Ankara."
Salt sana inanıyorum. Kıvancım, gururum senden canım. Ne güzel şey senden gayrisini tanımamak, takmamak!
Ulan ne var sende be? Yeni bir tedavi şekli mi buldum yoksa? Her ne hâl ise, seni düşünmek iyi geliyor bana.
Ziya Gökalp
İlhan Berk
Stephen King
Alphonse Daudet
Alberto Manguel
Adam Fawer
Sait Faik Abasıyanık
Suzanne Collins
Kemal Sayar
Ercan Kesal