- Zaman bizim yükümüzdür, Joseph, ve en büyük karşı çıkış, ona rağmen yaşamaktır.
- "Yaşamımın bir niçini var, nasılına da tahammül gösterecek güce sahibim."
- Bir kitap bizi alıp diğer kitapların üzerine çıkarmıyorsa o kitabın neresi iyidir?
- " Hassas olmayı ben istiyorum. Hiçbir iç deneyimimin benden ayrılmasını istemiyorum! Ve eğer bu iç görülerin bedeli gerilim ise ne yapalım, öyle olsun! Bu bedeli ödeyebilecek kadar zenginim! "
- Bu dünyayı ben yaratmadım Lou, keşke ben yaratmış olsaydım. O zaman aramızda olup biten her şeyin suçunu yüklenebilirdim.
- Kuşkusuz birilerine inandı ve kendini onlara açtı. Yoksa ortada ihanet diye bir şey olmazdı.
- Günlerim ikiye bölünmüştü; yarısı Bertha'yla olduğum zamanlar, diğer yarısı da tekrar birlikte olmayı beklediğim zamanlar.
- Peki, eğer ölüm kaçınılmazsa, eğer tüm yapıtlarımız, hatta tüm güneş sistemi bir gün yok olup gidecekse, dünya tesadüfi ise ( yani, her şey pekala başka bir türlü de olabilir idiyse ), eğer dünyayı ve o dünyanın içindeki insani düzeni insanlar kurmak zorundaysa, o zaman yaşamın ne gibi bir kalıcı anlamı olabilir?
Sayfa: 20 - Bazen ölüm korkusu, evrenselliği içinde, önemsizmiş gibi saf dışı bırakılır. Ne de olsa kim ölümü bilmez ve ondan korkmaz? Oysa genel anlamda ölümü bilmek, dişlerini gıcırdatıp bir ki ürperti geçirmek başka şeydir, kendi ölümünün bilincine varıp onu iliklerine kadar hissetmek başka şey. Böyle bir ölüm bilinci çok seyrek, bazen yaşam boyunca bir ya da iki kez yaşanan bir dehşet duygusudur.
Sayfa: 292 - Bazen ölüm korkusu, evrenselliği içinde, önemsizmiş gibi saf dışı bırakılır. Ne de olsa kim ölümü bilmez ve ondan korkmaz? Oysa genel anlamda ölümü bilmek, dişlerini gıcırdatıp bir ki ürperti geçirmek başka şeydir, kendi ölümünün bilincine varıp onu iliklerine kadar hissetmek başka şey. Böyle bir ölüm bilinci çok seyrek, bazen yaşam boyunca bir ya da iki kez yaşanan bir dehşet duygusudur.
Sayfa: 292