Sabahın erken saatlerinde uyanmak, uyanıp da pen - AlıntıSöz

Sabahın erken saatlerinde uyanmak, uyanıp da pencereden dışarı gözümü dikip saatlerce şuursuz bir şekilde iki bina arasından bölük pörçük görünen denize bakmak ve denizaltı görünce şaşırmak...

Artık seksen yaşımdayım ve bu tuhaf davranış bozukluklarından kurtulmam imkânsız. Zaten böyle bir şey istediğim de yok. Hiç istemedim, hiçbir zaman olduğumdan başka olmak istemedim. Neye sahipsem hepsini çok sevdim. Seksen yıldır kendimi çok sevdim. Gözlerimi, gözlerimin gördüğü her şeyi, kulaklarımı, kulaklarımın duyduğu her sesi, yüreğimi, yüreğimin hissettiği her duyguyu, ellerimi, ellerimin yaptığı her işi, ayaklarımı, ayaklarımın götürdüğü her yeri, hatta insanların içine bir iğne gibi saplanan, şu incecik, tiz sesimi bile, sorgusuz sualsiz sevdim; ben kendimi sevdim. Sadece kendimi...

Bir de şu deli kaçık cinperilerimi.

Sesim ben çok gençken de böyle incecikti. Çocukken bunu kimse yadırgamıyordu. Sonra babam, beni hiç sevmeyen babam, beni hiç sevmeyen babam, bir gün, durup dururken, bana boş boş bakarken, ortada hiçbir neden yokken,
- Senin sesin de vücudun gibi çok çirkin, dedi.
Bunu dedi ve beni öldürdü, ölümü, soğuk suların fışkırdığı kaynaklara gömdü. İçim o günden sonra hiç ısınmadı.

Babalar kızlarına kötü şeyler söylemezler. Söylememeliler...

Diğer Mine Söğüt Sözleri ve Alıntıları