- Korkunç bir şeydi bu: ne tam diri, ne tam ölü olduğumu hissetmek. Bir canlı cenazeydim artık; ne beni diriler dünyasına bağlayan bir şey vardı, ne de ölümdeki unutmadan, huzurdan yararlandığım.
- "Eminim diyorum; yabancı biri, rastgele bir adam ona bakacak olsa, sarartır, soldururdu onu."
- Perişan ve delicesine düşünceler beynime basınç yapıyor.
- "Yaralar vardır hayatta,ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen,kemiren yaralar.Kimseye anlatılamaz bu dertler, çünkü herkes bunlara nadir ve acaip şeyler gözüyle bakarlar.Biri çıkar da bunları söyler ya da yazarsa,insanlar,yürürlükteki inançlara ve kendi akıllarına göre hem saygılı hem de alaycı bir gülüşle dinlerler bunları."
- Guyend: Behişt u hur-i ayn hahed bud. Vanca mey-i nab u engebin hahed bud. Ger ma mey u maşuka gozidim, çi bak! ahir ne be akıbet hemin hahed bud? Derler ki: cennet ve huriaynlar olacak. Orada saf şarap ve ballar olacak. Mey ile maşukayı tercih ettikse, ne var korkacak? Nasıl olsa işin sonunda bunlar olacak!
- Kalemin bir ülkenin ıslah edilmesinde ya da bozulmasında önemli payı vardır. Bu yüzden güvenilir kalem sahiplerini el üstünde tutmak gerekir.
- Güneşte her şey şımarıklaşıyor,...
- Karanlıkta insan uyur, ama işitir. İnsan yaşamın adi ihtiyaçlarına karşı müstağni kalır, manevi alemleri katleder, farkına varamadığı şeyleri hatırlar.
- -Lakin tek korkum; yarın ölebilirim kendimi tanıyamadan. -Hayat tecrübelerimle şu yargıya vardım ki, başkalarıyla benim aramda korkunç bir uçurum var, anladım,elden geldiğince susmam gerek, elden geldiğince düşüncelerimi kendime saklamalıyım.
- Ben, eski ben değildim; çağırsaydım getirseydim de konuşsaydım onunla, duymaz anlamazdı beni. Yüzü eskiden tanıdığım bir adamın yüzü olurdu da benim yüzüm olmazdı, benim bir parçam bile olmazdı.