Herhangi bir sorunun yanıtını biliyorum, diye düşündüğün anda, artık sorunun bir anlamı kalmadığını fark edersin.
Mucize beklemiyordum nasılsa. Payıma düşen mucize sayısını tüketmiştim ben. Bundan ötesi sonun sonrası olacaktı, bittiği halde yaşanan korkunç bir hayat. Ölüm sonrası hayat gibi bir şey.
İnsan bir yandan sağ kalmak, uyum sağlamak, içinde bulunduğu koşullar altında olabildiğince iyi yaşamak istiyor; öte yandan bunu başarmak için bir zamanlar kendine insan adını layık görmesini sağlayan niteliklerin tümünden sıyrılması gerektiğini görüyor. Ne demek istediğimi anlıyor musun? Yaşayabilmek için benliğini öldürmek zorundasın.
Açlık çekmek ne demektir? Yiyecek kavramını haz kavramından ayrı tutmanın, verileni kabul edip fazlasını istememeyi öğrenmenin yolu nedir?
Etkileyici bulduğuna sevindim. Daha da etkileyici olan, bu kadar çabuk harekete geçmiş olman. Ben böyleyimdir. Hayat, oyalanmakla vakit kaybedilemeyecek kadar kısa.
Savaşın önemini sakın küçümseme. Savaş, insan ruhunun, en yalın, en canlı ifadesidir.
İş işten geçmeden konuş şimdi ve söyleyecek başka hiçbir şey kalmayıncaya kadar da konuşabilmek umudunu taşı. Ne de olsa zaman azalıyor.
... İnsan (eğer becerebilirse) sevilebilir biri olarak ölmeli.
Hayatını kurtarmak istiyorsan önce onu mahvetmenin eşiğine gelmelisin.
Kriz anlarında insanın içindeki canlılık iki katına çıkar. Ya da kısaca: insanlar köşeye kıstırılmadıkça tam olarak yaşamaya başlamazlar.
Yılmaz Yeşildağ
Küçük İskender (Derman İskender Över)
Jennifer L. Armentrout
Nancy Pickard
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Orhan Duru
Sezgin Kaymaz
Rainer Maria Rilke
Sevim Burak
Sadık Yalsızuçanlar