Hayat bana ağır geliyor,belki ölmek evladır.
Çeviri yapmak,kömür küremeye benzer,küreğe doldurur,sobanın içine atarsın.Her kömür parçası bir sözcüktür,her kürek dolusu kömür de bir cümle;sırtınız ağrımazsa ve bu işi ara vermeden sekiz-on saat götürecek kadar dayanıklıysanız sobanız sönmez.
Acılar ve mucizeler ikiz kardeştir,aynı anda doğarlar.
Gerçek şeylerin yarım adım önündeydim,kendi bedenimin sınırlarının üç-beş santim ötesinde;olay tahmin ettiğim anda gerçekleştiğinde sanki tenim saydamlaşmış gibi geldi bana.Sanki bulunduğum uzamı doldurmuyor da eriyip o uzamın içine akıyordum.Çevremdeki her şey aynı zamanda içimdeydi de,dünyayı görebilmek için içime bakmam yeterliydi.
Dünya deliklerle doluydu,minicik anlamsız deliklerle,zihnin içinden geçebileceği minicik yarıklarla;bu deliklerden birinin öte tarafına geçtiniz mi kendinizden kurtulurdunuz,hayatınızdan,ölümünüzden,size ait olan her şeyden kurtulurdunuz.
Suçluluk duygusu,insanı kendi yararına aykırı götürebilir,ama arzu da aynı şeye neden olabilir ve bir erkeğin kalbinde suçluluk ile arzu dengeli bir biçimde karışmışsa,o adam tuhaf şeyler yapabilir.
Arkadaş olmak istiyor,yeniden bir kadınla birlikte olmayı arzuluyordu,çevresinde sesler ve bedenler görmek istiyordu,bu yüzden kendini o boş fabrikanın duvarlarının arasına tıkıyor,benliğini yadsımanın incelikleri konusunda kendini eğitmeye çabalıyordu.
Bundan daha yalnız ve korku içinde olmamıştım;yine de hiç bu kadar hayat dolu olmamıştım.
Ben artık yalnız ölülerle konuşuyorum.Bir tek onlara güveniyorum,bir tek onlar anlıyor beni.Onlar gibi ben de geleceğim olmadan yaşıyorum.
Hayatımı kurtarmak istiyorsam önce onu mahvetmenin eşiğine kadar gelmeliyim.
Nahid Sırrı Örik
Umut Sarıkaya
Mustafa Ulusoy
H. G. Wells
Paulo Coelho
İclal Aydın
Can Yücel
Louis Ferdinand Celine
Wilhelm Reich
Etgar Keret