- ?Yalnızlık, bir gurur sorunudur; kendi kokusunun içine mağrur bir şekilde gömülür insan.''
- ''Sana kızmıyorum, çünkü, bütün iyi insanlar gibi, kötülüğünü farkında olmadan yapıyorsun.''
- Belki şimdi anlamışsınızdır; Benim gibi adamlar için, yani aşkı ve acıyı, mutluluk ve sefaleti eninde sonunda ezeli bir yalnızlığın bahanesi haline getiren benim gibi keder erbabı için, hayatta ne büyük sevinçler olur, ne de büyük üzüntüler. Başkalarının ruhu bu duygularla altüst olduğu vakit onları anlayamayız demiyorum; tam tersi, bu duyguları derinlemesine yaşayanları fazla fazla anlarız. Anlayamadığımız şey ise, o sırada kendi ruhumuzun içine gömüldüğü tuhaf telaştır. Aklımızı, gönlümüzü karartan bu sessiz telaş hissetmemiz gereken asıl sevincin ve üzüntünün yerini alır.
- Ama mutsuzluk gerçek bir intihar nedeni olsaydı Türkiye'deki kadınların yarısı intihar ederdi.
- Dünya güzeldi, içim de güzel olsun istedim. İçimde bir suçluluk, hatta kötülük yokmuş gibi yaparsam, yavaş yavaş kötülüğü unuturdum. Böylece hiçbir şey olmamış gibi yapmaya başladım. Hiçbir şey olmamış gibi yaparsanız ve gerçekten de hiçbir şey olmuyorsa, hiçbir şey olmaz sonunda.
- Yüreğimin ne dediğini anlayamadığım için mutsuzum ben. (Sayfa 102)
- ?Bu kırmızının anlamı nedir?? diye yine sordu atı ezberden çizmiş kör nakkaş. ?Renklerin anlamı orada karşımızda olmaları ve onları görmemizdir,? dedi öteki. ?Görmeyene kırmızı anlatılamaz.? ?Münkirler, zındıklar, inançsızlar da Allah?ı inkar etmek için onun gözükmediğini söylerler? dedi atı çizen kör nakkaş. ?Oysa o görene gözükür? dedi öbür utsa. ?Kuran-ı Kerim bu yüzden görenle görmeyenin hiç bir olmayacağını söyler.?
- Bir mektup diyeceğini yalnız yazıyla demez. Mektup tıpkı kitap gibi, koklayarak, dokunarak, elleyerek de okunur. Bu yüzden akıllı olanlar, oku bakalım, mektup ne diyor, derler. Aptallar da; oku bakalım, ne yazıyor, derler. Hüner yalnız yazıyı değil, mektubun tümünü okumakta.
- Az önce bütün yüreğimle duyduğum hayranlık, şimdi yüzüne söylerken niye bir ikiyüzlülüğe dönüştü? Hüner ve ustalığına içtenlikle hayran olduğumuz birini yüzüne karşı överken içten olabilmemiz için onun güçten iktidardan iyice düşüp biraz zavallı olması mı gerekir? "Nerede kaldı bu cüce?" dedi. Dalkavukluk ve övgüden hoşlanan, ama hoşlanmaması gerektiği belli belirsiz hatırlayan güç sahipleri gibi söylemişti bu sözü: Konuyu değiştirmek ister gözükmek için.
- Kitaplar insanın mutsuzluğuna teselli sandığımız bir derinlik katar yalnızca.