- Durgun , tutuk ve suskun insanlar bir yerden sonra rahat bırakılıyordu. Onlarla uğraşmaya değmez deniyordu. (küçümseyici bakışlarla. ) İnsan zamanla bu bakışlardan kurtulabilirdi. Uzun ve zahmetli bir çalışmayla herkes utandırılabilirdi. Herkes bir yerde bir anda takılabilirdi. Beklemesini bilenler herhalde bu dünyada bulunan (bulunması gereken) insanüstü bir kuvvetin gözünden kaçmazdı. Kendilerine yazık edenler , zamanın her şeyi nasıl halledeceğini bilemeyenlerdi.
- Bazı insanların bazı şeylere hiç hakları yoktu: ne var ki insanlar da en çok bu hiç hakları olmayan şeyleri yapıyorlardı.
- İnsan Kafka'yı okuyamazsa bitiktir işi.
- İnsanın bilim dışı ne kadar çok hastalığı vardı.
- Kötülükten ancak kötülük çıkar. Bayağılık insan ruhunu öldürür. Elbette, çok gelişmiş milletler, kötülükten de bir şeyler çıkartıp, onu az gelişmiş milletlere ihraç etmek yolunu bilmektedirler. Kötülüğü rasyonalize edip, ya da sanat eserlerinde dondurup, hayata ait bir canlılık bulmaktadırlar kötülükte. Burada, tek korunma yolu, kötülüğün üstünden akıp gitmesini sağlamaktır.
- Gidenler sevinçliydi. Geride bıraktıklarına karşı ayıp olmasın diye üzgün görünüyorlardı.
- Hayır kelimeler aldatıcıydı; kelimeler bizi gerçeklerden uzaklaştıran küçük tuzaklardı.
- Akıldan uzaklaşmak istiyorum. Aptalca duygulanmaktan korktuğum için çevremi akılla doldurmuşum. Aşktan, üzüntüden bahsedebileceğim aptal insanları arıyorum.
- Ne var ki , dünyada 'sizi anlıyorum ' gözlerinin sahteleri türemişti:gerçeği sahteden ayırmak çok zordu. ' Sizi -anlıyorum konuşmanıza-ihtiyaç yok' ya da ' siz -onlara bakmayın -yalnız -gözlerime inanın' bakışlarının çoğu aslında 'bugünü geçirmek için birine ihtiyacım var' kalıbından ibaretti. İnsanın , böyle sahtekarları görünce başı ağrıyordu.
- Kelimeleri, daha önce, öyle kötü yerlerde kullanmış oluyoruz ki, kirletir diye korkuyoruz duygularımıza dokunursa.