Aşk, susmayı seçmekle biter. Kavga varsa kelimeler var, yani ümit vardır.
İyi bir film seyretmek bence bir mucizenin gerçekleşmesi. Zaman ve mekan perdesinin aradan kalkması.
Bir acıdan kurtulmanın en kestirme yolu onu şiirleştirmekten , hiç olmazsa benzer bir şiiri okumaktan geçmez mi? Mektup yazmayı bilmeyenlerin acıları ebedidir bu yüzden.
Dostoyevski Hugo'nun idam edilen mahkumundan daha şanslıdır. Neticede hala bir kalbi vardır, hala damarlarında kan pompalanmaktadır ve bunun farkındadır.
Halide, üzerinden geçen onca yıla, açtığı kapıdan giren yığın yığın kalemdaşına rağmen hala zirvede duruyor. Kaçınılmaz, çünkü efsanesi var.
Ve o kadar kimseye benzemez kendisi ki, zamanında biri babası üç erkekten ödünç aldığı üç soyadına rağmen(Edip,Salih,Adıvar) bana kalırsa şimdilerde tek başına Halide ismi ona çok yakışıyor.
'Hep O Şarkı' Yakup Kadri'nin en fazla romancı olduğu, kendisini bir fikrin takdiminden ya da açıklamasından uzak tutup sadece kaleminin akışına bıraktığı tek romanı, en romanıdır.
Bir aşkı otuz beş yıl diri tutmaya yeten hayal, gerçeğin bir anlık görüntüsüyle tuzla buz olur. Aşk gerçekte doğar, hayalde yaşar ve tekrar gerçekte ölür çünkü.
Defter:Bitti. Oysa benim daha çok kelimem kaldı. Su gibi. Ateş gibi.
Çay: Çayı yaratan Allah'a hamd olsun. Ya yaratmamış olsaydı!
Cahit Zarifoğlu
Stieg Larsson
Daniel Quinn
Necip Fazıl Kısakürek
Namık Kemal
Metin Hara
Samuel Beckett
Ahmet Altan
Jeaniene Frost
Hermann Broch