Gençlik bilse, ihtiyarlık yapabilse. (syf 70)
Duru bir su damlasına benzeyen bu kız bu limanda demir atacak, karar tutturacak mıydı? (syf 76)
Biliyor musun Settarhan? diyordu Azam. ''Şu atkı iplerine benziyorsun sen.Halının bütün yükünü çeken ama hiç görünmemesi gereken, bir yerden uç vermesi halının bütün değerini düşüren atkı iplerine.'' (syf 145)
Yalnızdım ve insanları seviyordum ama yine de yalnızlığımı daha çok seviyordum (syf 35)
Kadrajında yer tutsam da bu fotoğrafta yerim olmadığını bilirken bile gülümsedim objektife. Ne fotoğrafçı gördü beni ne başka biri, oysa vardım işte. (syf 52)
Hem aşık hem beyzade. Ama bu kadar civanlık? Bunun arkasında başka bir mizaç var. (syf 114)
'' Geleceğim'' demedim. Bekliyor mudur? (syf 11)
Fotoğraf kartonunun üzerinde ölü gibi donmuş olan hayat, bir film karesinin "devam" tuşuna basılmış gibi, kaldığı yerden devam etmeye başladı. (syf 27)
Görüyorsunuz işte, eğer bilmiyorsak bir anlamı yok ne olup bittiğinin. Biliyorsak her şey var. (syf 31)
Sonra dönüp kendime baktım. Acaba ben ne kadar eksiktim? (syf 33)
Khaled Hosseini
Erdal Demirkıran
Bilge Karasu
Pınar Çekirge
Kristin Cast
Ahmed Günbay Yıldız
Kemal Sayar
John Flanagan
Henri Beyle Stendhal
Küçük İskender (Derman İskender Över)