Tanımaktır, anlamanın ilk şartı. Sevmek, anlamaktan sonra sonra gelir.
Kadrajında yer tutsam da bu fotoğrafta yerim olmadığını bilirken bile gülümsedim objektife. Ne fotoğrafçı gördü beni ne başka biri, oysa vardım işte.
'Ve insan ancak dili kadar edeplidir. Bilmediği kelimeler kadar edepli, bildiği kelimeler kadar edepsizdir. İnsan olan her hesabı aşar da bir kendi sözcüklerinin ağırlığı altında ezilir.'
''Yeryüzünde her şey iyi ile kötü arasındaki mücadeleden ibarettir. İnsana düşen bu ikisi arasında kendi safını seçmektir.''
''Bu devlet Türk'ü, Kürt'ü, Ermeni'si, Rum'u, Arnavut'u, Arap'ı, Yahudi'si daha bilmem kimiyle, yetmiş iki milletiyle asırlarca gül gibi geçinip gitti. Milleti bilirdi Osmanlı, ama milliyetçiliği bilmezdi.
" Devir, şimdi başka bir devirdi. İskeleti tutan bağların kopmasıyla bütün kemikler dağılmış, bünyeyi birbirine bağlayan kimya uçmuş, binayı ayakta tutan çimento erimişti. Her şey diğerinden ayrılıp başkalaşmış, alfabenin harfleri dağılınca ortada anlamlı bir cümle kalmamıştı. Alacalı resmin ahengindeki koca dünyada artık her renk diğerinden ayrılmak istiyordu. Bunun için zemin korkunç sarsıntılarla yerinden oynuyor, her şey birbirinden kopuyordu." Nazan BEKİROĞLU ?
"Eşyanın yaşama dokunmuşluğu onun büyüleyici yanı.Eşya tanıdıktır çünkü.Siz gidersiniz o kalır.Biten biter,o olduğu gibi devam eder.Sahhaf eline düşen kitap bu yüzden farklıdır.Nadide nüsha olmasa bile onun daima bir hikayesi vardır.İlk sayfa da ithaflar,imzalar,isimler.Altı çizili satırlar,işaretler.Kapaklarına dokunan eller,satırlarına düşen gözler. Lakin o gün öğrendim ki birlikte bir kütüphane oluşturup da ayrılan sevgililerin kitapları için de sahaftan başka çıkar yol kalmazmış." "Bu kadar büyümesem, bu kadar dağılmasam. Bu kadar dağılıp bu kadar parçalanmasam. Ne olur biraz küçülsem. Biraz sadeleşsem. Biraz ayıklayabilsem kendimi. Biraz azalsam. Şarkıları bu kadar çabuk eskitmesem. Romanlara bu kadar kolay dudak bükmesem. Şiirleri tüketmesem. Güzellik sıradan bir şeye dönüşmese. Daha fazla hayranlık duysam. Biraz şaşırsam. Küçülsem biraz. Bunca kalabalık arasında bulandı görüşüm. Sadeleşsem biraz, görüşümü keskinleştirebilsem."
Çöl ile gök gibi buldular birbirlerini. Aralarında bir yağmur eksikti.
"Allah'ım, şu ellerimin işlediği bütün günahları affet. Şu ağzımın söylediklerini, dilimin dönüp de kelimeye çevirdiklerini, aldığım bütün yasak ve yanlış kokuları, yüzümü çevirdiğim hatalı yönleri, şu kulaklarımın duyduğu duyulmaması gereken sözleri, benim yüzümden benim başıma gelenleri, kendi ellerimle kendi boynuma sardıklarımı ve şu ayaklarımın yürüdüklerini affet."
"Zaman sana hiç ummadığını ve biriktirmediğini getirir."
Sevim Burak
Hekimoğlu İsmail
Alper Canıgüz
Franz Kafka
Hasan Ali Toptaş
Haldun Taner
Bertolt Brecht
Rebecca Solnit
A. Ali Ural
Ökkeş Şendiller