Hayır, aldanmamalı bu sessizliğe. Nihayette kağıdın da bir tahammül gücü vardır. An gelir o da üzerine yazılana başkaldırır. Ağırlığını koyar, sesini yükseltir. Böyle zamanlarda dağıtır mürekkebi, kaydırır, boncuklaştırır, terleyip atar ya da tümden kusar. Reddeder üzerine yazılanı neticede. Onun bile içine sinmez. Kağıdın intikamıdır bu.
Artık kalemin ucu kırılmıştır. Sus! Sustum ve öptüm kırdığım kalemin iki omzundan. Önce sağ, sonra sol. İki gül bitti. Öyle bir yere varılır ki kâğıt yanar tutuşur, elde bir kalem kalır. Ey kalem, nereye vardık ki ucun kırıldı? Kalbim öyle kırık ki!
Aşkı kabul etmek kadar onu reddetmek de kişinin en özgür hakkıdır oysa. "Nedir suçu Onegin'in?" diye düşünmeden edemez insan. Aşkı reddetmek vefasızlıktır belki ama onu fark etmemek ve ciddiye almamak, düpedüz ahlâksızlık. Budur suçu Onegin'in. Samimiyetsizliği.
Nedir bir ölüm? Dağların taşların kabul etmeyip insanın kabul ettiği şey mi? Sen ölümü beklerken kalan sağların sende seyrettiği şey mi yoksa? ( s. 38 )
... Haramlar farklı değer bam teline. Değil mi ki zaten onun kitabında asıl leke kirli ruha temiz kaftandır. Ruhtan başlar asıl temizlik, ta içten. Beden temiz iken ruh kirliyse bütün sevaplar nafile. ( s. 44 )
Uhrevi ışığı sızdırmak mavinin bahtında yazılı olsa da dünyevi saltanat kırmızınındır. ( s. 57 ) Gök kuşağının yedi renkli saltanatında yeri olmasa da kuşku yok, siyah renklerin en asilidir. ( s. 60 )
Çok sevilen birinin geçmiş olduğu yerden geçmek mi? Çok sevilen birinin geçmiş olduğumuz yerden geçtiğini bilmek mi? Aynı denize, aynı göğe bakmış olmanın bizi ayrıcalıklı kıldığını vehmetmek mi?
.. aradığım hâlâ yerinde duruyor mudur? "Geleceğim" demedim. Bekliyor mudur?
.. ben kalbiyle yaşayanlar zümresindenim.
Ağaçların da Allah'a secde ettiğinin unutulduğu hafriyat zamanları başlamıştı çoktan...
Jamie McGuire
Nedim Gürsel
Sevim Burak
Namık Kemal
Ryunosuke Akutagava
Julian Barnes
Peyami Safa
Mahmut Esat Bozkurt
Aziz Nesin
Pucca