- Bana ışık vermeyen gözü, ne yapayım ben?
- Bana göre bedenin en güzel ilacı, yüreğe ve ruha sürülendi.
- Kevok da böyle bir insan işte, hep tedirgin, hep kuşku dolu yüreğini sakinleştirecek bir sesin, aralandığında araştırıcı ruhuna ışık ulaştıracak bir kapının, dinlediğinde zihnindeki sorulara cevap bulacak bir destanın gizemli kelimelerinin peşinde... Ne yapsın, Kevok da böyle bir insan işte.
- Keşke kurban olmasaydı, keşke cellat olmasaydı.
- Ne hal bu böyle? Her tarafta kan, her tarafta ölüm, cinayet var. Her tarafı korku kasıp kavuruyor. Korkuyorum. Kan ve korku öldürüyor beni. Beni öldürüyor bu ülke. Bu insanlar beni öldürüyor... Ölüyorum...
- İnançları farklı, dilleri farklı, kimlikleri farklı diye insanlar birbirlerine düşman olmamalı. İnsan bir kimliğe, bir dine, bir dile sahip olarak dünyaya geliyor ve bunlarla büyüyüp yaşıyor. Bunda insanın günahı, suçu ne?
- Hiç yaşamadığı, başkalarında hep aşağılanma gerekçesi olarak gördüğü her şey, şimdi onun hayatının ayrılmaz parçaları.
- Kırık, aşağılanmış, hüzünlü kimliğine bir coşku veriyordu. Yalnız, izole edilmiş, unutulmuş yaşamına ortak bir ses katıyor, sanki bu yaşamı dünyaya ulaştırıyormuş gibi bir duygu veriyordu. Yaşamının merkezi olan diline ilişkin sevgisini de daha güçlü, daha canlı, daha somut hale getiriyor, diline güvenini artırıyordu. Evet, tüm o acımasız resmi söylemlere rağmen o dil vardı, yaşıyordu.
- 1960' ların o kasvetli, sessiz askeri cunta zamanlarıydı. Her askeri cuntada adet olduğu üzere yine Kürtlere ferman çıkarılmıştı.yine Kürt olmak, Kürtçe konuşmak, Kürt kimliğiyle hareket etmek çok zor, çok tehlikeli hale gelmişti. Yine caddeler sokaklar, eğlence merkezleri boşalmış, evlerde, gözden uzak, her zamankinden daha fazla, küçük meclisler kurulmuş, dengbênler o yanık sesleriyle, her zamankinden daha fazla söylemeye, öfkeyi, acıyı, hüznü, ayrılığı, gurbeti, çaresizliği, ezikliği anlatmaya başlamıştı. Tek sığınak dengbêj, tek teselli, dengbêjin anlatan dengi olmuştu yine.
- Bunlar, ya Irak'taki Kürt hareketine gizli yollarla Gislaved marka lastik ayakkabılar, un, şeker gibi şeyler götürdükleri için ya da Kürtçe şiirler, divanlar, destanlar, ağıtlar, stranlar, yazdıkları/söyledikleri için tutuklanmışlardı.