Birisi ona kötülük ederse intikam almaya değil, arayı düzeltmeye çalışıyordu; biri ona küfrederse aynı şekilde karşılık vermiyor, karşısındakine küfretmemeyi öğretmeye çalışıyordu; kadınlara ve çocuklara da bunu öğretiyordu...
İnsana neye ihtiyacı olduğunu bilme yetisi verilmemişti.... Zengin adamında haberi yoktu neye ihtiyacı olduğundan. Hiçbir insan akşama çizmeye mi yoksa ölü terliğine mi ihtiyacı olacağını bilemez...
"Anladım ki, Allah insanların birbirlerinden ayrı ayrı değil, tek vücut halinde yaşamalarını istediğinden, her birine kendi ihtiyaçlarını değil; her birine, hepsi için gerekli olan şeyleri ilham ediyor.." Anladım ki, insanlar kendilerini düşünerek yaşıyor gibi görünse de, hakikatte onları yaşatan tek şey sevgidir. Kim severse, Allah'a yaklaşır; Allah da ona yaklaşır. Çünkü O, sevgiyi yaratandır.."
İnsanlar tek başlarına nasıl mutlu olabileceklerini düşünmek yerine, yalnızca özlerinde varolan sevgiyle hayatta kalacaklarını öğrenmeliler...
Allah beni 3 hakikati öğrenmem için Dünyaya yolladı. Allah'ın bana söylediği ilk soru şuydu. 'İnsanın kalbine ne hükmeder?' ve anladım ki insanın kalbine sevgi hükmeder. ikinci soru ise 'İnsana ne verilmemiştir ? ' İnsana kendi ihtiyaçlarının bilgisi verilmemiştir. ve üçüncü soru ise 'İnsan ne ile yaşar?' ve anladım ki İnsanın elinde hiç bir şey olmasa bile Allah sevgisi olsun yeter. Yani insan Allah'a inanmadan yaşayamaz...
''Adam bir yıl sonrasına hazırlanıyor, ama akşama varmadan öleceğini bilmiyor'' diye düşündüm...
Asla unutmayın ki önemli olan tek an 'şimdi' dir. En önemli an şu andır. Çünkü geçmişe ve geleceğe sözümüz geçmez. İnsana en gerekli olan kişi ise o an yanında olan kişidir. Çünkü kimin kime ihtiyacı olacağı hiçbir zaman bilinmez. İnsanın en önemli uğraşı ise o an yanındaki kişiye yapacağı iyiliktir. Çünkü, insanın yeryüzüne gönderiliş amacı budur!
Şunu öğrendim ki insan kendi çabasıyla değil, sevgiyle yaşar...
Bütün insanlar kendi esenlikleri için harcadıkları düşünceyle değil, insana verilen sevgiyle yaşarlar...
"-Günün birinde insanlığın yok olacağını mı söylüyorsunuz? Elbette,bundan kimin şüphesi olabilir ki? Ölüm nasıl kaçınılmaz bir sonuçsa bu da öyledir."
Sevim Burak
Glenn Meade
İbrahim Tenekeci
Hasan Ali Toptaş
Ryunosuke Akutagava
Yusuf Hayaloğlu
Susan Elizabeth Phillips
Ömer Hayyam
Fazıl Hüsnü Dağlarca
Enver Aysever