- Tekniği en güçlü ressam bile, resmini yapacağı şeyin özünü gizleyen sınırlar ona açılmamışsa, yalnızca tekniğiyle hiçbir şey yapamaz.
- Köylü, çıplak ayağının tabanının izini tozda bırakıp bedeninin ağırlığını bir bacağından ötekine geçirdi.
- Kendileri geliyorlar! diye seslendi.İşteler! Görüyor musun geliyorlar işte!
- ? Dünyaya mutsuz insanlar getirmemek için bile kullanmayacak olduktan sonra, ne diye verildi bana akıl?
- Dünyaya gelmeleriyle birlikte annelerinden, babalarından, dünyaya gelmelerinden utanmak zorunda kalacaklar.
- Sahi, tuhaf bir şey var burada. Eski çağların kutsal ateşi korumakla görevli Vesta rahibeleri gibi, soyumuzun sürekliğini sağlamakla görevlendirilmişiz sanki. Yalnızca bu amaçla, kendimizi düşünmeden yaşayıp gidiyor gibiyiz.
- ? İnsanın karşılaşmaktan nefret ettiği, kendine hemen hemen düşman saydığı birinin olması ne kötü, acı bir şey, dedi.
- ? İnanmayacaksın; ama bu işlere öylesine yabancılaştım ki, kendi kendimden utanıyorum. Ne biçim şeydir bu? Tanımadığın bilmediğin bir adam geliyor evine, oturuyor, havadan sudan bir sürü gevezelik ediyor, zamanını öldürüyor, sinirini bozuyor, sonra da çıkıp gidiyor.
- Oysa şimdi, bozdurulan kâğıt paralar bu çeşit şeyleri getirmiyorlardı aklına. Kolayca geçip gidiyorlardı. Bir parayı elde etmek için harcanan emeğin, bu parayla satın alınan zevkin karşılığı olup olmadığı düşüncesi çoktan kaybolup gitmişti.
- ? Karınıza, onu eskisi kadar sevdiğimi, durumumu bağışlamak elinden gelmiyorsa, beni hiçbir zaman bağışlamamasını dilediğimi söyleyin. Beni bağışlayabilmesi için benim çektiklerimi çekmesi gerekir. Böyle bir şeyden de Tanrı korusun onu.