- Çünkü adalete dayanan bir düşünce kötü, verimsiz olamaz.
- Dolayısıyla düşündükleri tek şeye değinmeden konuştuklarının tümü yalandı.
- Peki, ama nasıl yardım edebilirim ona? Ne söyleyebilirim? Ne biliyorum ölüm üzerine? Onun varlığını bile unutmuştum."
- Düşüncelerime de çalışmalarıma da büyük değer veriyorum. Ama aslını sorarsan, dünyamız küçük bir gezegenin üzerinde tutmuş incecik bir küf tabakasından başka bir şey değildir. Oysa biz büyük işlerimizin, büyük düşüncelerimizin olabileceğini sanıyoruz! Aslında incecik kum taneleridir bunlar.
- ? Biliyor musun, ölümü düşününce yaşamaktan daha az tat alır insan; ama daha sakin yaşar.
- İşinin ehli, çalışkan bir insana benziyor. Aleksey Aleksandroviç: ? Evet, ama nereye yönelmiştir bu çalışkanlığı? dedi. Bir şeyler yapmaya mı, yoksa yapılmış olanları, yeni baştan yapmaya mı? Devletimizin başındaki en büyük felaket, senin yeni amirinin en parlak temsilcisi olduğu bu kırtasiyeciliktir.
- Masaya sözcüklerin baş harflerini yazdı: b, b, o, o, y, v, b, h, z, a, m, g, y, o, z, a, m? Bu harflerin anlamı şuydu: "Bana bunun olanaksız olduğu yanıtını verdiğinizde bu, hiçbir zaman anlamına mı geliyordu, yoksa o zaman anlamına mı?"
- Bu ekmekler, güvercinler, bu iki çocuk göksel yaratıklardı.
- Tanrı kimi mahvetmek isterse onun aklını alır.
- ..eskiden bozuk düşünceli dediğimiz kimseler çoğu zaman dinin, yasaların, ahlâk kurallarının öngördüğü biçimde öğrenim görmüş, kendi mücadelesiyle emek vererek bozuk düşünceye varmış insanlardan çıkardı. Oysa günümüzde yeni bir tip bozuk düşünceli çıkmıştır ortaya. Bunlar, ahlâk kurallarından, dinden, bu konularda söz sahiplerinin görüşlerinden habersiz, her şeyi yadsıyan düşüncelerle yetiştirilmiş yabanilerdir.