- ... Bu ölümsüz dünyada benim ölümlü varlığımın anlamı ne?
- Beni rahat bırakmanızı saygılarımla rica ediyorum. Sevgili kardeşlerimden istediğim tek şey budur.
- Biz köyde ellerimizi, onlarla en rahat çalışabileceğimiz biçimde tutarız. Bunun için keseriz tırnaklarımızı, bazen kollarımızı sıvarız. Buradaysa insanlar tırnaklarını uzatabilecekleri kadar uzatıyorlar. Bir şey yapmak için kollarını oynatacak durumları kalmasın diye tabak kadar kol düğmeleri takıyorlar.
- Evet, dedi. Haklısın, yabaniyim. Ama yabaniliğim gitmemde değil, şimdi gelmemdedir.
- Bu dünyada yenebilirsem tutkumu Tanrısal bir iş olur bu. Ama bunu yapamazsam Bir zevk duyarım gene de.
- Ama gerçeği inkar hiçbir zaman bir cevap olamaz.
- Bazı insanlar yalnızca birini, bazıları da öbürünü anlar.
- Görüyorsun ya, dedi. Her şeyinle tam bir insansın. Bu senin hem üstün özelliğindir hem eksik yanın. Yaradılışın tam günlük yaşamda her şeyin tam olmasını istiyorsun. Ama olmuyor. Söz gelimi, her işin her zaman amacına uygun biçimde yürütülmesini istediğin devlet hizmetinde bunu bulamadığın için küçük görüyorsun devlet hizmetini. Sonra, bir insanın çalışmasının her zaman bir amacının olmasını, aşk ve aile yaşamının her zaman bir olmasını istiyorsun. Bu da olmuyor... Yaşamın güzelliği, çeşitliliği, olağanüstülüğü gölgelerden, ışıktan oluşur.
- Suçlu, bütün acı ve yıkımların kendi suçundan doğduğunu hissediyorsa, suçsuzdan daha çok acı çeker.
- "Dünyada her şeyin çirkin, iğrenç olduğunu söylerken haklı mı acaba ağabeyim? Onunla ilgili yargılarımız, şimdiye dek onun üzerine düşündüklerimiz sanmam doğru olsun. Onu üstü başı yırtık, sarhoş gören Prokofiy'in açısından değersiz bir insandır Nikolay. Ama ben öyle olmadığını biliyorum. Onun ruhunu biliyorum, birbirimize benzediğimizi de biliyorum."