- Usta bir ressamın öğrencisi eğitimini tamamlamış. Büyük usta, öğrencisini uğurlamış. Çırağına " Yaptığın son resmi, şehrin en kalabalık meydanına koyar mısın?" demiş. "Resmin yanına bir de kırmızı kalem bırak. İnsanlara, resmin beğenmedikleri yerlerine bir çarpı koymalarını rica eden bir yazı iliştirmeyi de unutma" diye ilave etmiş. Öğrenci, birkaç gün sonra resme bakmaya gitmiş. Resmin çarpılar içinde olduğunu görmüş. Üzüntüyle ustasının yanına dönmüş. Usta ressam, üzülmeden yeniden resme devam etmesini tavsiye etmiş. Öğrenci resmi yeniden yapmış.Usta, yine resmi şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş. Fakat bu kez yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde boya ile birkaç fırça koymasını söylemiş. Yanına da, insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı bırakmasını önermiş. Öğrenci denileni yapmış. Birkaç gün sonra bakmış ki, resmine hiç dokunulmamış. Sevinçle ustasına koşmuş. Usta ressam şöyle demiş: "İlkinde, insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşılabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı. İkincisinde, onlardan müspet,yapıcı,olumlu olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye cesaret edemedi." ? Emeğinin karşılığını, senin ne yaptığını bilmeyen insanlardan alamazsın. ? Değer bilmeyenlere sakın emeğini sunma. ? Asla bilmeyenle tartışma.
- (Sana şu talîmatı verdik): Aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet ve onların arzularına uyma. Allah'ın sana indirdiği hükümlerin bir kısmından seni saptırmamalarına dikkat et. Eğer (hükümden) yüz çevirirlerse bil ki (bununla) Allah ancak, günahlarının bir kısmını onların başına belâ etmek ister. İnsanların birçoğu da zaten yoldan çıkmışlardır. MAİDE SURESİ 49
- Hâla Kur'an üzerinde gereği gibi düşünmeyecekler mi? Eğer o, Allah'tan başkası tarafından gelmiş olsaydı onda birçok tutarsızlık bulurlardı. NİSA SURESİ 82
- Ey iman edenler! Allah'tan korkun. O'na yaklaşmaya yol arayın ve yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz. MAİDE SURESİ 35
- Kim iyi bir işe aracılık ederse onun da o işten bir nasibi olur. Kim kötü bir işe aracılık ederse onun da ondan bir payı olur. Allah her şeyin karşılığını vericidir. NİSA SURESİ 85
- "...Ve barış zamanında daimi ordu muhafaza edilmesi özgürlük için tehlikeli olduğundan bu uygulamaya son verilmelidir; ordu sivil gücün sıkı denetimi altında olmalıdır." Pennsylavania Anayasası 1776 Haklar Bildirgesi
- Leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlanan, boğulmuş, (taş, ağaç vb. ile) vurulup öldürülmüş, yukarıdan yuvarlanıp ölmüş, boynuzlanıp ölmüş (hayvanlar ile) canavarların yediği hayvanlar -ölmeden yetişip kestikleriniz müstesna- dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanmış hayvanlar ve fal oklarıyle kısmet aramanız size haram kılındı. Bunlar yoldan çıkmaktır. Bugün kâfirler, sizin dininizden (onu yok etmekten) ümit kesmişlerdir. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı beğendim. Kim, gönülden günaha yönelmiş olmamak üzere açlık halinde dara düşerse (haram etlerden yiyebilir). Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir. MAİDE SURESİ 3
- Hem tarihe hem dine mesafeli olan Fikret; tarihin ve dinin inşa ettiği dili kullanmak zorunda olduğu için epeyce mahcuptur; ama bu mahcubiyet dile daha bir saygılı olmasını mecbur etmiştir.
- Yakup Kadri dışında KADRO dergisine öncülük eden isimlerin ortak özelliği, bir dönem Marksist düşünce tarzını benimsemiş olup daha sonra var olan entelektüel birikimlerini Kemalizm'in ideolojik açıdan yorumlanması için değerlendirmiş olmalarıdır. KADRO'nun önde gelen teorisyeni Şevkey Süreyya Aydemir, öğretmen olarak atandığı Azerbaycan'da gerçekleşen Kızılordu işgali sonucu bolşevizmle tanıştı ve Marksist düşünceyi benimsedi. Moskova doğu emekçileri Üniversitesi'nde iktisat eğitimi gören Aydemir, Türkiye'ye dönmesinin ardından 1923 senesinde Türkiye Komünist Partisi'ne katılarak partinin yayın organı Aydınlık dergisinde makalelerini yayımlamaya başladı.
- Cumhuriyet'in ilk yıllarında dergilerde daha çok devletin ideolojik görüşleri ve politikaları ele alınır; bu görüş ve politikalar halka anlatılmaya çalışılır. Rejimin değişmesiyle halkın egemenliğine dayalı bir yönetim tarzının geldiğini göz önünde bulundurursak toplumun bu sisteme hazırlanması gereklidir. Dolayısıyla basın yayın âlemi bu bilinçlendirme görevini üstlenir.