- Keyifler değil yaşamı değerli kılan. Yaşamdır,keyif almayı değerli kılan.
- Bütün insanların zayıflığı ortaktır:Sevdikleri kişiler hala hayattayken onları sevdiklerini söylememek... Orlando A.Battista (syf 40)
- Tüm çiçekleri koparabilirsiniz ama baharın gelmesine engel olamazsınız Pablo Neruda
- Sıradan kültürde bulunan edebi imaj, acımasız biçimde yazar, yazarın kişiliği, hayatı, zevkleri, tutkuları üzerine yoğunlaşırken, eleştiri genellikle Baudailer'in eserlerinin başarısızlığını Baudailere'in yönetimine, Van Gogh'unkini deliliğine, Tchaikovsky'ninkini ahlaksızlığına bağlamaktan ibarettir. Barthes sayfa;14
- Foucault, yazar işlevinin ^^sadece basitçe gerçek bir insanı işaret etmediğini açıklığa kavuşturur. YAZAR ifadesini bir alternatif olarak sık sık kullanması anlatımı karmaşık hale getirir; ancak YAZAR ifadesi, bireyin doğrudan ünvanı olarak kullanılmaz. ESER SAHİBİ OLARAK YAZAR İLE GERÇEK YAZARI BİR TUTMAK YANLIŞTIR der ve ondan BELİRLİ BİR İŞLEVSEL PRENSİP olarak bahseder. sayfa;20
- - Oysa gelenekle dini karıştıranlar, dini Kuran?dan değil, ilmihal kitaplarından, şeyhlerinden ve uydurmalarla dolu hadis kitaplarından öğrenmektedirler.
- - Hiç şüphesiz biz Kuran?dan ne kadar çok delil getirirsek getirelim yine de Kuran?ı yeterli görmeyerek falanca mezhepten, filanca tarikattan olduklarını söyleyerek görüşlerimize karşı çıkanlar olacaktır. Hadisçiler hadis kitapları bilinmeden, fıkıhçılar fıkıh kitapları olmadan, tefsirciler bol hadisli tefsirler okunmadan İslam anlaşılamaz, halk dini yaşayamaz demeye devam edeceklerdir. Bu tarz yaklaşımlar sergileyenlere şu sorular sorulmalıdır: Din tüm insanların anlaması için mi yoksa sadece üç dört kişinin anlaması için mi indirildi? Peygamberimizin mezhebi var mıydı? Dört halifenin mezhebi neydi? Kuran?da Hanefilik, Şafilik, Alevilik, Şiilik, Vahhabilik şeklinde mezhepler mi var, yoksa tek bir dinden mi bahsediliyor? Kuran dinin rehberi diye kendinden mi bahsediyor, yoksa Buhari?den, Müslim?den, On İki İmam?ın eserlerinden, ilmihallerden, Muvatta?dan mı bahsediyor? Kuran ayetlerini inceleyip, bu soruların cevabını bulalım ve Kuran?ın dinin tek kaynağı olarak yeterli olup olmadığını yine Kuran?dan hareketle tespit edelim: Biz bu kitabı sana, her şeyin açıklayıcısı, bir doğruya iletici, bir rahmet, Müslümanlara bir müjde olarak indirdik. Nahl Suresi 89 Görüldüğü gibi ayette, Kuran?ın her şeyi açıkladığı, bizi doğruya ilettiği söylenmektedir. Kuran dinle ilgili her şeyi açıklıyorsa Buhari ve Müslim diye kaynaklara, ilmihal kitaplarına ne gerek var? Allah dinle ilgili her şeyi Kuran?da açıkladığını söylerken niye hâlâ Hanbeli, Şafi, Hanefi, Caferi, Maliki diye mezhepleri dini kimliğimizin bir parçası olarak kabul ediyoruz? Neden Allah Kuran?da bize Müslüman (İslam olan) diye isim takmışken Sünni, Şii, Hanefi, Şafi diye isimleri kullanıp, Allah?ın bize verdiği ismi yetersiz görüyoruz?
- - Kuran -bazılarının zannettiği gibi- ana konulara değinerek, yan konular için bizi başka kitaplara, şeyhlere, ilmihallere ya da ünlü hadis kitaplarına havale etmemektedir. Kendisinin detaylandırılmış olduğunu söylemektedir. Eğer bir yasağı, ibadeti Kuran?da bulamazsak, bu; o yasağın, ibadetin dinimizin bir parçası olmadığı anlamına gelir. Örneğin ipek giymek veya midye, karides yemek ile ilgili Kuran?da bir ifade olmaması ipeğin giyilebileceğini, midye ve karidesin yenilebileceğini gösterir. Kuran?da bir fiilin yapılmamasına dair izah aramak gerekir, yapılması gerektiğine dair izaha ise gerek yoktur. Örneğin ipeğin giyilmesinin yasak olduğuna dair izahın bulunamaması yeterlidir. Ayrıca ipek giyilebilir manasında bir ayete gerek yoktur. Bu basit mantığı şu ayetten de anlamaktayız. Ey iman sahipleri, size açıklanınca hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın. Kuran indirilirken onları sorarsanız size açıklanır. Allah onları affetti. Allah Bağışlayandır, Merhametlidir. Maide Suresi 101 Allah kullarına güçlük çıkarmak istemediği için birçok konuda açıklama yapmamıştır. Eğer açıklama yapsaydı, o konularda da üzerimizde sorumluluk olacaktı. Allah birçok ayette dinin kolay olduğunu, insanlara güçlük çıkarmak istemediğini söylemektedir. Oysa hadisleri Kuran gibi dinin kaynağı olarak kabul edenler ve mezhepçiler, sanki unutulmuş gibi Allah?ın açıklama getirmediği konuları kendilerine göre açıklayarak ve bu açıklamaları da Peygamberimiz üzerinden kutsallaştırmaya çalışarak, din adına zorluklar üretmişlerdir. Dinin yasakladığı her şeyin yapılmaması gerekir ama din her zararlı fiili yasaklamak zorunda değildir, belirli alanlardaki seçimler insanların özgür iradelerine bırakılmıştır. Örneğin içinde beyaz şeker olan ürünler (pastalar, baklavalar, bisküviler, reçeller, vb.) hemen hemen her beslenme uzmanına göre zararlıdır ama bunların haram olduğunu söylemek mümkün değildir. Dinin açıkladığı hususları yerine getirmek bir sorumluluktur. Bu yüzden, dinde açıklanmayan hususların, Allah?ın bize verdiği özgürlük alanları olduğunu anlamalı ve acilen dine yapılan ilaveleri Kuran?ın fırçasıyla temizlemeliyiz.
- - Eğer din adına Kuran?ın mevcut hacminden fazla bilgilere ihtiyacımız olsaydı, Allah, Kuran?ı 2-3 kat daha kalın yapabilirdi. Böylece bizi, yine başka kaynaklara muhtaç etmezdi. Kuran, eğer dini açıklama hususunda yetersizse niye indirildi? Allah dinin sadece bir kısmını açıkladı da, diğer kısmı için başkalarına; kendilerinden Kuran?da hiç bahsedilmeyen insanlara mı muhtaç kaldık? Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem olsa ve deniz de arkasından yedi deniz daha katılarak kullanılsa; yine de Allah?ın kelimeleri tükenmez. Allah üstündür, bilgedir. Lokman Suresi 27
- - Ey Rabbim! Benim toplumum bu Kuran?ı devre dışı tuttular. Furkan Suresi 30 Bu, Kuran?da geçen, ümmetinden Peygamberimiz?in yegâne şikâyetidir. Gerçekten de Peygamberimiz?e uyduğunu söyleyen birçok kişinin sergilediği manzara şudur: Kuran -sözde- el üstündedir, kutsaldır fakat aslında Kuran, hayata uygulanmayan, dini tek başına belirlemeyen bir kitap olmuştur ve yüzlerce dini kitaptan birine çevrilmiştir. Kişiler dinlerini ilmihal kitaplarından öğrenmekte, Kuran ise anlaşılmak için değil, sadece seslendirilmek için okunmakta ve böylece devre dışı tutulmaktadır.