"Bunu öğren,kafana iyice sok kızım." dedi Nana. "Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima, mutlaka bir kadını gösterir. Her zaman. Bunu hiç unutma,Meryem."

"Güzel," dedi Baba, ama gözleri ikircikliydi artık. "Şimdi, mollalar ne derse desin, yalnızca bir günah vardır, tek bir günah. O da hırsızlıktır. Onun dışındaki bütün günahlar, hırsızlığın bir çeşitlemesidir. "Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun," dedi Baba. "Karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun. Yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. Hile yaptığın zaman doğruluğu haklılığı çalmış olursun. Anlıyor musun?"

"Çocuklar boyama kitabı değildir. Onları en sevdiğin renklere boyayamazsın."

"ama yalanla kendini kandırmaktansa gerçekle yüzleşmek iyidir"

"Belki haksızlık, ama bazen birkaç günde, hatta tek bir günde olanlar bütün ömrün akışını değiştirebiliyor, Emir."

Kendimi buradan, bu gerçeklikten koparmak, bir bulut gibi yükselip uzaklaşmak, dışarıdaki nemli yaz gecesine karışmak ve uzaklarda bir yerde, dağların üstünde ayrışmak, yok olmak istiyorum.

"Her şeyden yoruldum."

"Senin bu kadar mutlu olmana, ancak senden bir şey almaya hazırlandıkları zaman izin verirler."

"...Yalnızca bir günah vardır, tek bir günah. O da hırsızlıktır. Onun dışındaki bütün günahlar, hırsızlığın bir çeşitlemesidir." "Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun. Karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun. Yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. Hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun."

Bir erkeğin kalbi fesat,habis bir şeydir,Meryem. Bir ananın rahmine hiç benzemez. Kanamaz,sana yer açmak için genişlemez. Seni tek seven benim.