Baba'yla aynı evde yaşıyorduk, ama farklı dünyalarda. Uçurtmalar bu iki dünya arasındaki, kağıt inceliğindeki kesişme noktasıydı.
Benim için Amerika, anılarımı gömeceğim yerdi. Baba için, anılarının yasını tutacağı yer.
Özü sözü doğru olanların ortak yönü de budur:
"Karşısındaki kişinin de içten konuştuğunu sanırlar.
Bugün bile, Hasan gibi söylediği her sözü inanarak, içtenlikle söyleyen insanların gözlerinin içine bakmakta zorlanırım...
İyi şeylerin hiç biri bedava değildi. Sevgi bile.Her şeyin bedelini ödüyordum.Ve eger yoksulsan elindeki tek nakit kahr çekmekti...
"Bir başkasının yüreğini, yüreğinden geçenleri yargılarken kişi bir miktarda olsa alçakgönüllülükten ve yardımseverlikten nasibini almış olmalı."
"Markos, biliyor musun, insanların bu kadar geç anlaması çok tuhaf. İstedikleri şeylere göre yaşadıklarını düşünüyorlar. Yaşamlarına isteklerine göre yön verdiklerini. Oysa işin aslı, onları yönlendirenler, korktukları şeyler . İstemedikleri şeyler."
Onunki, gözleri karıncalandıran bir güzellikti.
Çocuklar boyama kitabı değildir.Onları en sevdiğin renklere boyayamazsın...
Yaşam bir trendir.ATLA...
Barış Bıçakçı
Ahmet Haşim
Christian Jacq
Samuel Beckett
Mustafa Kutlu
Sinan Sülün
Hasan Ali Toptaş
Charles Baudelaire
Haldun Taner
Muhammed Bozdağ