- Bir insanı öldürdüğün zaman; bir yaşamı çalmış olursun, dedi baba. Karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun. Yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. Hile yaptığın, birini aldattığın zaman; doğruluğu, haklılığı çalmış olursun.
- Aşkın en pürüzsüz göründüğü an, dertler bastırıverdi...
- "Sırrını rüzgara fısıldarsan, Ağaçlara söylediği için onu suçlayamazsın.."
- Bu, Hasan'la birlikte izlediğimiz Hint filmlerinden biri olsaydı, tam da bu noktada dışarıya fırlar, yalınayak, sağa sola su sıçratarak koşardım. Arabanın peşine düşer, durması için çığlık çığlığa bağırırdım. Hasan'ı arka koltuktan dışarı çeker, gözyaşlarım yağmur damlalarına karışırken, ona üzgün, çok üzgün olduğumu söylerdim. Sağanağın altında kucaklaşırdık. "Ama bu bir hint film değildi"
- Yüzlerimizi gizleyen gölgelere minnettardım.
- Gözyaşı dökmek için illa da üzülmesi mı gerekiyordu.
- Zendagi migzara...
- Ne fehmidi ((ANLAMIYORSUN))
- Senin bu kadar mutlu olmana; ancak senden birşey almaya hazırlandıkları zaman izin verirler.
- Senin bu kadar mutlu olmana; ancak senden birşey almaya hazırlandıkları zaman izin verirler.