- 'Vicdanı olmayan, iyiliği bilmeyen bir insan acı çekemez...'
- Dudağının bir kıyısı hafifçe kıvrılmıştı. Bir tebessüm. Orantısız. Çarpık. Varla yok arası. Ama orada. "Uçurtmayı senin için yakalamamı ister misin?" Başını evet anlamında salladığını gördüm. "Senin için bin tane olsa yakalarım"... Yalnızca bir gülümsemeydi, hepsi bu. Her şey düzelmiş değildi. Hiçbir şeyi düzeltmemişti. Belli belirsiz bir tebessüm. Minicik bir şey. Ormandaki bir yaprak; ansızın havalanan bir kuşun kıpırdattığı bir yaprak. Ama kollarımı ardına kadar açıp onu kucaklayacağım. Bağrıma basacağım. Çünkü bahar gelince, karların tek tek, tane tane eridiğini biliyorum; belki de ilk kar tanesinin eriyişine tanık oldum.
- Sohrab?ın suskun olduğunu söylemek, yanlış olur. Suskunluk huzur içeriyor. Sakinlik, dinginlik. Yaşam düğmesinin sesini kısmak gibi. Sessizlik ise düğmeyi kapatmak. Kesmek. Tamamen durdurmak. Sohrab?ın sessizliği, buna özgür iradesiyle karar verenlerin, davasını hiç konuşmayarak savunma yolunu seçenlerin sessizliği değildi. Bu, karanlık bir yere sığınan, etrafındaki örtünün uçlarını kıvırıp bir bohça yapan ve onun içine gizlenen birinin sessizliğiydi.
- Sizi selden çekip kurtaran ip, ileride boynunuza dolanmış bir ilmeğe dönüşebilir.
- İşte bu, yani sevecenlik bir insanın pişman olmayacağı tek şey.
- Sevecenlik bir insanın asla pişman olmayacağı tek şey. Yaşlandığında kendine kesinlikle şöyle demezsin: Ah, keşke şu kişiye iyi davranmasaydım.
- Yaşamdaki soruların yanıtları ya hiç yok ya da karman çorman.
- Babam hayattaki bütün güzel şeylerin narin olduğunu, bir anda uçup gidebileceğini söylerdi.
- "Ölmek genç bir şairin meslek yaşamındaki en başarılı hamle olabilir."
- "Ölmek genç bir şairin meslek yaşamındaki en başarılı hamle olabilir."