- Çocuklar boyama kitabı değildir. Onları en sevdiğin renklere boyayamazsın.
- Delikanlı başını salladı, merhametle ona baktı. "Korkuyor musun anne?" Meryem'in boğazına bir yumru tıkandı. Titreyen bir sesle doğruyu söyledi: "Evet. Çok korkuyorum." "Bende babamın bir resmi var" dedi Talib. "Onu hatırlamıyorum. Bir zamanlar bisiklet tamircisiymiş, tek bildiğim bu. Ama nasıl yürürdü, nasıl gülerdi.. Bilirsin işte, sesi nasıldı, hiç anımsamıyorum." Bakışlarını kaçırdı, sonra yine Meryem'e çevirdi. "Annem hep, tanıdığı en yürekli adam olduğunu söylerdi. Aslan gibiydi, derdi. Ama komünistlerin onu almaya geldiği sabah, çocuk gibi ağlamış. Bunu anlattım ki, korkmanın normal olduğunu bilesin. Utanılacak bir şey değil, anne. " O gün ilk kez, Meryem biraz ağladı.
- Gözlerin ruhun aynası olduğu söylenir. Bu söz, kendini salt gözleriyle dışa vuran Ali için söylenmiş sanki.
- "Çocuklar boyama kitabı değildir. Onları en sevdiğin renklere boyayamazsın"
- Sana öykünle ilgili bir şey sorabilir miyim?" dedi, çekinerek. "Elbette." "şey..." "Söylesene, Hasan," dedim. Gülümsedim, ama içimdeki güvensiz yazar ansızın telaşlanmıştı; duymak isteyip istemediğinden emin değildi. "şey," dedi,"neden adam karısını öldürdü? daha doğrusu gözyaşı dökmek için illa da üzülmesi mi gerekiyordu? soğan koklasa olmaz mıydı?"
- "Yalanına kendini kandırmaktansa gerçekle yüzleşmek iyidir."
- "Umut'ta ayak izleri gibi hızla kayboluyor."
- "Afgan ölçütlerine göre,benimki küstah bir soruydu. Kendini ele veriyor,ona duyduğum ilgiyi açıkça belli ediyordum. Ama ben bir erkektim, tehlikeye attım tek şey, incinen gururum olabilirdi. Yaralar iyileşirdi lekelenen adlar, hayır. Bu cüretkârlığa nasıl bir karşılık verecekti?"
- "Her kadının bir kocaya ihtiyacım vardı. Bu onun içindeki şarkıyı susturan biri olsa bile."
- "Her kadının bir kocaya ihtiyacı vardır. Bu onun içindeki şarkıyı susturan biri olsa bile."