- "Işığı görüyormusun" "Şu kaybolmayan ışığı mı" "Evet!...Tıpkı kalbimdeki sen gibi" "O ışık gibi bende kalbinden hiç kaybolmayacak mıyım ?" "?!..."
- Umutlar sanki yarınlardan vazgeçmek üzereydi. Bir şey lazım dedim içimden , şöyle herkesin umutlarını tazeleyecek bir şey
- Kim deli olduğunu söylüyorsa elbette akıllıdır, dedim içimden şükürler ettim.
- ``Aslanlı yadigarı sen ne kadar dünya kokuyorsun``
- kalbini ferah tut kimsesizlerin de bir kimsesi vardır
- Biyolojik savaşlarda ölmez bir çocuk, asıl sevgisiz kalınca ölür. Ve 'Git başımdan çocuk!' tan sonra binip giderler uçan halılarına çocuklar...
- ?Şayet, beklenen o son peygamber benim zamanımda gelecek olursa pek âlâ; eğer benden sonra gelecek olursa o muhterem zât namına sana bu mektubu veriyorum. Emanetimi elden ele, babadan oğula teslim ederek bizzat eline ulaşıncaya kadar devrettiresin.? Meğer Melik Tübba, mektubun üzerine İbranî harfleriyle şu ibareyi yazmışmış: ?Evvel ve âhir, her şey, her emir ve takdir Allah Teâlâ?nındır.? (12)
- ?Önce müşriklerden ayrılmak, sonra Müslümanlara katılmak?? Herkesten istediği işte buydu. Görünüşte birincisi vatandan aynlmak, İkincisi ise gurbette yaşamak demekti ama o tam tersini söylüyor, ?İslâm her yerde bizim vatanımız olacak!? diyordu. (15)
- Ve Mekke?den çıkıp Yesrib?e giderken kötülüklerden iyiliğe, çirkin huy ve alışkanlıklardan insaniyete; yalpalayan şahsiyetlerimizden dosdoğru olmaya göç ettiğimizi düşünüyorduk. ?Gerçek bir muhacir? diyordu, ?vatanından ziyade Allah?ın yasakladıklarından aynlabilendir.?Yeni dinin mensuplan, bunu bilmenin hazzı ve ihlâsıyla göçmen oluyor ama önce İslâm?ın yasaklarından göç ediyorlardı. (15)
- Gidenler kalanlar için, kalanlar gidenler için ağlıyordu. Umutlar hep Yesrib yollarına dökülmüştü. ?Yesrib? diyordu, ?insanlığın sancılarına çare bulmak üzere, yaratılışta kardeş, dünyada eşit ve eş olduğunu bilenlerin şehri olacak; kendi nefisleri için istediklerini başkaları için de isteyenlerin, kan davasına kapılmış düşmanlar iken can ciğer dostluk kurabilenlerin, ayrı şehirlerde hiç tanışmadan yaşarken birbirlerine vâris olacak derecede kardeş olanların, hak ve hakikati, iyiyi ve güzeli yaymada ölümü göze alanların, birbirlerine yalnızca Allah için yaklaşan, kaynaşan ve öylece birleşenlerin, iyilikte yarışanlar ve örnek hayatlar sürenlerin şehri olacak.? (16)