- Herkesin kendi rengindedir ölüm...
- Sultan III. Selim devrinde dürüstlüğüyle bilinen fakir bit âlimi kadı tayin etmek isterler. Paşalardan biri onu görünce,
- Böyle ayağına giyecek ayakkabısı bile olmayan adam nasıl kadı ilan edilir, deyince şu cevabı alır:
- Biz hükümlerimizi ayağımızla değil kafamızla veririz. - Ben ağlarım yane yane
Aşk boyadı beni kane
Ne akılem ne divane
Gel gör beni aşk neyledi - Bilmedim... Dünya nedir,dünyalık nedir, bilmedim.Pazar nerededir,alan kimdir,satan kim,bilmedim.Dönen ile duranı ,yürüyen ile oturanı bilmedim.Kim olduğumu unutma radlerine geldim,kendimi dahi bilmedim.
- "Hakk kendini kulun aynasında gördüğü gibi, kul da kendisini Hakk'ın aynasında görmelidir.Nasıl ki aynada ki suret bir yandan aynaya bitişik,hatta nerdeyse ayna ile aynı ve diğer yandan aynadan başka ise ,dervişte kemale erince hem Hak ile aynı,hem de Hak'tan başkadır. İrfan sahibi olanlar ,kendi gercegını bilenler ,bilgeliğe mahzar olanlar o marifer makamına ulaştıklarında Cenab_ı Hakk'ın açıkça görebildiklerinden dolayı artık hiç bir şeyden ürkmez "
- "Aslanlı yadigarı! Sen ne güzel doğru odun getiririsin!?"
"Erenler meydanına eğri yakışmaz efendim." - Bir çıkına dünya malından ne koyabilirdi, ama bir gönle bütün dünyanın sevgilerini koysa yine de boş yer kalırdı.
- Eşleri bir arada tutan şeyin paylaşılan mutluluktan ziyade hüzün olma ihtimalini düşündüm.Birbirini seven çiftlerin hüznü paylaşırken birbirlerine gösterdikleri yakınlık,mutluluğu paylaşırken gösterdiklerinden ziyade olmalıydı..
- Bir güzel aşkına ereyim dersen
Muhabbet gölüne dal da öyle gel
Canımı yoluna vereyim dersen
Ar u namusu taşa çal da öyle gel - Bende mecnûn 'dan öte bir âşıklık yeteneği var. Gerçek âşık benim ama Mecnûn 'un adı çıkmış bir kere...
? Fuzûlî ?