- Eğlenmek... Bu kelimenin manası da Behlül'de tebeddüle uğramış idi. O hakikatte hiçbir şeyden eğlenmezdi. Bütün eğlence yerlerine koşardı, bütün gülünecek şeyleri arardı, ihtimal herkesten ziyade gülerdi; fakat eğlenir miydi? Eğleniyor görünürdü, onun için eğlenmek, eğleniyor görünmek demekti. Bütün gülüşlerinin, eğlenişlerinin altında saklı bir can sıkıntısı vardı ki onu daima bir zevkten diğerine sevk ederdi.
- Onun yalnız bir şeye merakı vardı: Gülmek... ve dünyada en ziyade onu güldürecek, en neşveli kahkahalarına serbest bir tayaran verecek Nihal'dir.
- Sevmek bu muydu? İnsanı güya bir mengene içinde sıkıp sıkıp da birisinin ayakları altına ezik,bitik,can çekişerek atmak isteyen bir öldürücü şey,sevmek bu muydu?
- İnsan emellerini tekzip eden (arzularını yalanlayan) şeyleri istediği şekilde tevile (farklı yorumlamaya çalışarak) kendisini daima arzuları içinde oyalamakla gecikir.
- İnsan bedbahtlığının, bahtiyarlığının mucididir (insan mutsuzluğunun da mutluluğunun da oluşturucusudur.)
- İnsanlar ne kadar büyürlerse büyüsünler,ne kadar ihtiyar olurlarsa olsunlaryine bazı dakikalar vadır ki annelerine sokularak çocuk olmak isterler.