- "Yani yaşanacak zamanın tercih edilmesi gerektiğini. Gece ya da gündüz. İkisini birlikte yaşadığı için mutsuzdu insan. Kaldıramıyordu aynı hayatın içinde hem geceyi hem gündüzü. Onun için uyku vardı belki de. Ve onun için bu kadar mutsuzdu belki de uyuyamayan insanlar."
- İntihar, akla düşen bir damla asittir. Onunla yıkanmasını bilmeyen delik deşik olur ve erir. Bu yüzden intiharın eşiğinden dönen yoktur. Oraya varan orada yaşar. Oraya varan orada ölür. Şimdi sen de o eşiktesin. O eşiğin altında. Korkma, sağlamdır yerin. Üstüne gökyüzü çökse, yıkılmaz zihnin. Çünkü durduğun yerde, umursamayacaksın insanlığı. Ama unutma, tırnağın kırılsa mermiyle dolduracaksın ağzını.
- Kinyas gider. Kayra kalır. Bu kadar basit olduğu için hiç sevemedim dostlukları, aşkları. Romeo ve Juliet'in yaptıkları gibi beraber ölmeyi tercih edenlerin sayısı çağımızdaki kadar az olmasaydı, belki inanırdım ben de sadakate. Ama bir insanı gömmek dostluğunu, aşkını da gömmek olduğundan ve aynı insanın içini doldurup bir heykel gibi evin en güzel yerine koymak da pek kullanışlı olmadığından yapacak bir şey yok.Fazla bir tercih imkanı yok.Canlıların birbirlerini öldürüp yemelerini ana hareket edinmiş ekolojik sistem ne kadar faşistse,öleni gömmekde o kadar canavarca.Doğanın gereği faşistlik.Güçlünün zayıfı yemesi faşizan ve doğal.Ölüyü gömmek de dostluk,aşk gibi kavramları yalanlayan en büyük doğa geleneği.Ki bu gelenek hayatta kalana unutmayı emrediyor.Unutmak için toprağa gömmeyi.Yoksa kokutuyor cesedi.Çürütüyor gözlerinin önünde artık nefes almayan dostunu,sevgilini...
- İnsan insan olmaya geliyor dünyaya.Kesinlikle bir tercihi yok.Hiçbir şeyi seçemeden de gömülüyor toprağa.Yerin iki metre altındayken de bin bir böceğe lunapark oluyor daha önce bin bir dudağın öptüğü bedeni.
- Korku seni mahvetmiş. Korku, beynini kafatasından sökmüş. Herkesten daha ölüsün. Hiçbir zaman dirilemeyeceksin.
- Beni sadece fotoğraflardan tanıyorsun. Sadece nasıl göründüğümü ve objektife nasıl baktığımı biliyorsun. Ama neler düşündüğümü ve neler hissettiğimi bilmene olanak yok. Syf:14
- Unutma ki zaman gidecek yeri olmayanların evidir. Syf: 15
- Hiçbir şey, içini tıka basa doldurmuş kadından daha önemli değildi. Aşıktı. Syf: 16
- Aptallar sevdikleriyle düşer, kötüler sevdiklerini aşağıya çeker. Syf:19
- Zihnin genişleme kuralı, insan ilişkilerinde de geçerlidir. Aile, bir olarak doğar ve dağılır. Bir zamanlar gülerek dövüştüğün kardeşinin evine, ancak önceden telefonla haber vererek gidersin. Bir zamanlar birlikte yıkandığın annenin, söz ettiklerinden hiçbir şey anlamadığını fark edersin. Uzaklaşmak doğaldır. Bunun için üzülme. Çünkü etrafa saçılan aile bireylerinin her biri kendi ailesini kurmaya gidecektir. Bazen yalnızlık, bazen dostluk, bazen de evlilikten ibaret aileler. Ilişkilerin zaman içinde sıcaklığını yitirmesi doğaldır. Geçmişe özlem duymak, sadece zaman kaybıdır. Syf: 41