- Eskiden Ankova şehrinde başhakimdi. Kıralın yakınlarından vergi hırsızlığı yapan birisini mahkum ettiği için hakimlikten atılmıştı. Bir iki dostu müstesna, kimseyi sevmezdi; sevmek ne, herkesten iğrenirdi.
- Kırala, Tanrı'nın baş çılgını, Yamzu'ya giyimli inek, hekimbaşı Ziza'ya sağlık tanrısının tükürüğü derdi. Onun için İlanasam düşünen bir köpek, cüce İrdas konuşan bir fındık sıçanı idi.
- -Ben hakimim! -Peki sonra ne olacaksın? -Sonra vezir olacağım. -Daha sonra ne olacaksın? -Hiç!... -Sen birkaç yıl daha uğraştıktan sonra hiç olacaksın. Ben bugünden hiçim. Demek ki senden üstünüm.
- -Benim başımı uçurtmakla ne şarabın şarap olduğu hakikati, ne de senin benden aşağı olduğun hakikati değişmez. -Sen oğluna şarap adını kasten öğretmekle kıralın yasasına aykırı gelmiş oluyorsun. -Sen de şaraba şarap değil demekle Tanrıların koyduğu hakikate sapa gitmiş oluyorsun.
- Halk denilen bu yığının öküz sürüsünden farkı yoktur. Samanı görünce çobanın kavalını dinlemez!
- Sanma gönül dinlenir, Ufukta gün batınca. Bunalırım kederle Gece gelip çatınca. Bakışlarım puslanır, Gönül dağım sislenir, Göz pınarım ıslanır Sevgi kuşu ötünce. Sevgi yaman bir gerçek, Yâr uzakta bir çiçek. Sevgim sürüp gidecek Ta dirliğim bitince. Bir güzeli özleyiş? İşte en güzel deyiş! Ömür tüket, gönül deş Sevgi seni unutunca. Yâri her bir anışım Bir ölümdür tanışım! Belki diner yanışım Son uykuya yatınca?
- ?İnsanlar okunmamış birer kitaptır. En basitleri hakkındaki hükmü bile tamamının okunmasına bırakmalı. Biraz derince olanların ise, iyice okunduktan sonra üzerinde az veya çok düşünmek lâzım.?
- - Aşkın şehvetle aynı şey olduğunun kesin bir delili de vuslattan sonra ikisinin de sönmesidir. - Yıllarca süren aşklar nedir? - Vuslata erememenin, yahut çok geç ermenin, belki de âşıktaki geç soğuma karakterinin neticesi...
- Tiyatro bitti beklemeye lüzum görmüyorum...
- Bazen bir sevgili için her şey bırakılır yüzbaşım. İnsan bir öfke anında arkadaşını; bir buhran dakikasında kendini öldürebildiği gibi, aşk denen hastalığın şiddetlendiği bir sırada da istikbalini, halini, mazisini, her şeyini feda edebilir. Pusat doktora istihkarla baktı: Bunları iradesiz, karaktersiz ve zayıf adamlar yapar. Doktor büsbütün hüzünlenen bakışlarını pencereden ta uzaklara çevirerek cevap verdi: "En kuvvetli insanların da zayıf anları olur."