- Mefkûreler âleminde olunca kıtlık Kafaların içerisinde başlar çıfıtlık: Bir budala ?zulüm yeter! ? diye haykırır, Bir it çıkar ?proleter? diye haykırır! Bir hayvanda hâkim olur cinsî heyecan, Froyt denen yahudiye gider verir can? Kimi kördür? Kendisine büyük gelir pek Lenin denen o maskara vatansız köpek? O ne felsefe ne de ?din?in ?hiç?inde, O, toprağın asırlardan beri içinde? Hakikati bulmak için onu eşmeli, Yükselmekten bir şey çıkmaz, derinleşmeli? Göğe doğru yükselenler bir gün yorulur, Derinleşen hakikati toprakta bulur. Şu ne başı, ne de sonu olmayan toprak Gömdüğümüz vücutlardan gıda alarak Bize hayat verir, bize tarih, mazi yaratır. Mazi köhne kitap değil, şanlı bir satır?
- Hey arkadaş, sapıtmışın, doğru yola gir; Hakkı neyse ver maziyle kara toprağın? Onlar değil efsaneyle cansız bir yığın! Bu ikisi ebediyen kutlanacaktır? Ve bunları inkar eden, bil ki alçaktır?
- Hem yaratan, hem büyüten topraktır bizi, Üzerinde işitiriz ilk ninnimizi; Fışkırttığı serin sular bize can verir; Ormanları gönlümüze heyecan verir. Doğup ölmek? Millet için bunlar bir hızdır, Toprak bizim beşiğimiz, mezarımızdır. Toprak bizim anamızdır? İnsan yasına Kapılarak nasıl söver öz anasına?
- Mefkûreler âleminde olunca kıtlık Kafaların içerisinde başlar çıfıtlık: Bir budala ?zulüm yeter! ? diye haykırır, Bir it çıkar ?proleter? diye haykırır! Bir hayvanda hâkim olur cinsî heyecan, Froyt denen yahudiye gider verir can? Kimi kördür? Kendisine büyük gelir pek Lenin denen o maskara vatansız köpek? O ne felsefe ne de ?din?in ?hiç?inde, O, toprağın asırlardan beri içinde? Hakikati bulmak için onu eşmeli, Yükselmekten bir şey çıkmaz, derinleşmeli? Göğe doğru yükselenler bir gün yorulur, Derinleşen hakikati toprakta bulur. Şu ne başı, ne de sonu olmayan toprak Gömdüğümüz vücutlardan gıda alarak Bize hayat verir, bize tarih, mazi yaratır. Mazi köhne kitap değil, şanlı bir satır?
- Arkasında olmasaydı şanlı bir mazi Bu milletten çıkar mıydı bir büyük ?GAZİ?? Kara toprak yine bizden gıda almasa Kalır mıydı aramızda türe yasa? Mazi bizim atamızdır, toprak anamız, Biri bizi yetiştirir, biri verir hız. Bu toprağa nasıl dersin kara bir ölü Ki bağrında bütün şanlı ecdat gömülü.
- Hey arkadaş, sapıtmışın, doğru yola gir; Hakkı neyse ver maziyle kara toprağın? Onlar değil efsaneyle cansız bir yığın! Bu ikisi ebediyen kutlanacaktır? Ve bunları inkar eden, bil ki alçaktır?
- Kılıç Arslan öldü sanma, yaşıyor bizde! Atila'nin ateşi var içimizde! Kanije'nin gazileri daha dipdiri! Sınırdadir Pilevne'nin kırk bir askeri! Edirne'de Sükrü Paşa bekliyor nöbet! Dumlupınar denen şeyi bilirsin elbet! Şehitlerden elli milyon bekçisi olan Asılmaz bir kayadır bu ebedi Vatan!
- Kralların taçları Beni bağlar büğü mü? Orduları açamaz Gönlümdeki düğümü. Saraylarda süremem Dağlarda sürdüğümü. Bin cihana değişmem Şu öksüz Türklüğümü...
- Kahramanlar yürür gider ölüme karşı, Bir sevgili gibi onu basar bağrına! Bak, uzaktan çalınıyor bir zafer marşı, Yürüyelim şu doğmakta olan yarına...
- Adı yok,şehit! Kefenin; Vatan, Tabutun; Cihan, Düşünüp övün, Yaşıyor ünün... Damarında kan, Bir alev midir? Yaşaman; roman, Ölümün; şiir. Sana yok ne taş, Nede bir mezar, Bu hayat; savaş, Ebedi uzar... Eşit olduğun, Şu güneş; Tuğun, Tabutum; Vatan, Mezarın; Cihan Adı yok yiğit, Ebedi şehit...