- ? 1- Türklere göre kâinatı yaratan bir tek kuvvet vardır. Kâinat sudan ve topraktan yapılmıştır. 2- Kadın hayatta mühim unsurdur. Tanrı Kara Han'a yaratmak ilhamını bir kadın olan 'Ak Ana' verdiği gibi ikinci derecede iki Tanrı olan 'Gün' ve 'Ay' dan daha üstün olan 'Gün' de kadındır. 3- Şeytan çok büyük kudretlere malik olmakla beraber esas itibari ile insandır. Hiç bir zaman Tanrı Kara Han'a denk kuvvette değildir. 4- İnsanlar bir ana babadan üremiş değildir. Dokuz ayrı ırk vardır ki ataları ayrı insanlardır.
- ? Alp Er Tunga Turanın yakıldığını,Türklerin öldürüldüğünü görünce kan ağladı. Öç almaya and içti. Ordu toplayarak İran'a girdi. Ekinleri yaktı. İran'a hâkim oldu. Kıtlık çıkarak İranlılar yedi yıl açlıktan kırıldılar. Bunun önüne geçip İran'ı kurtarmak için Keyhüsrev'i Turandan kaçırdılar. Keykâvus,torunu Keyhüsrev'e tahtı bıraktı. Keyhüsrev, Alp Er Tunga'dan öç almak için ordusunu hazırladı. Fakat bu ordu daha Alp Er Tunga ile karşılaşmadan bozuldu. Keyhüsrev yine ordu yolladı. Türklerden Bazur adında birisi büyü yaparak dağlara kar yağdırdı. İranlıların elleri tutmaz oldu. Böylelikle İran ordusunu doğradılar. İranlılar yine Rüstem'i yolladılar. Harikulâde savaşlardan sonra Rüstem Türk ordusunu bozup Türk ordusunda bulunan Çin hakanını da tutsak etti.
- Ve o iki kişiye Türkçe şunu dediler: ' Kal,aç'. Bunun mânâsı 'bekleyin,durun,eğlenin'dir. Sonra bunların çocuklarına 'Kalaç' denildi. İşte 'Kalcı'ların kökleri bunlardır ki iki boydur. Derken Zülkarneyn geldi. O 22 kişiyi gördü. Baktı ki bunlar saçlı insanlardır. (uzun saçlı olacak) ve üzerlerinde Türk alametleri var; bunları görünce kimseye sormadan bunlar 'Türk mânend' dedi -ki mânâsı 'Türk'e benziyorlar' demektir. Bu ad o adamlar için bugüne kadar kaldı. Bu Türkmenler esasen 24 boydur. Fakat Kalaç boyu olan iki boy bazı şeylerle bunlardan ayrılmışlardır. Onun için bu iki boy bunlardan sayılmaz. İşte Türkmenlerin aslı budur.
- Bu destanda göze çarpan esaslar şunlardır: 1- İskender Türkistan'a geldiği zaman Türklerin çoğu doğuya çekilmişler,Türkmenler yani Oğuzlar kalmışlardır. 2- İskender?in Türkistan'da sonuna kadar ilerleyememesi, mukavemet görmesinden dolayıdır. 3- Türkistan'da büyük şehircilik hayatını ilerleten İskender olmuştur.
- Bu kız öyle güzeldi ki gülse Gök Tanrı (mavi gök) gülüyor,ağlasa Gök Tanrı ağlıyordu. Oğuz Kağan onu gördükte usu (aklı) kalmadı. Gitti.
- Nuh,üç oğlundan 'Hâm'ı Hindistana'a,'Sâm'ı İran'a,'Yafes'i de Şimal'e gönderdi. Yafes Şimale varıp Edil ve Yayık ırmakları yakalarında 250 yıl oturdu. Öldüğü zaman büyük oğlu Türk,yerine geçti. Türk pek bilgili,pek uslu idi. Babasının ölümünden sonra birçok yerleri dolaştı. Sonunda Işık Göl civarını beğenip orada yerleşti. İlk önce çadırı yapan padişah budur.
- Çocuk Allah,Allah diye bağırıyordu. İşitenler:'Bu çocuk ne dediğini bilmez'dediler. Çünkü Allah kelimesi Arapça olup Moğollar bu kelimeyi işitmemişlerdi. Tanrı Oğuzu evliya yaratmış adını onun diline ve gönlüne koymuştu. Oğuz büyüyünce Kara Han, Uz Han'ın kızını ona zevce olarak aldı. Oğuz Han,karısına yalnız iken :'Seni beni yaratan Allahtır. Onu var bil,bir bil,onun buyruğundan çıkma'dedi. Kız kabul etmedi. Oğuz da ondan ayrı yasadı. Hiç konuşmadı.
- Oğuz Han oğullarına dedi ki :'Siz üç büyük oğlum,altın yay bulup getirdiniz. Kırıp bozularak paylaştınız. Sizin adınız Bozok olsun. Neslinize de paylaştınız. Siz adınız Bozok olsun. Neslinize de Bozok desinler. Siz küçükler ,üç ok buldunuz. Sizin adınız neslinizin adı da Üç ok olsun. Bu ok ve yayın bulunması insandan değil,Tanrıdandır. Öyle buyurdu. Bizden önce geçen milletler yayı padişah alâmeti bilirler,okları da padişahın elçisi sayarlardı. Çünkü yay oku hangi tarafa yollarsa o tarafa gider. Yani padişahın elçisi gibidir. Size buyuruyorum. : Ben ölünce yerime büyük oğlum Gün geçsin. Onun da yerine geçecek olanlar içlerinde tahta lâyık biri bulundukça daima ve dünya durdukça Bozoklardan seçilsin. Öteki Bozoklar onun sağında otursun. Üç oklar da sol olsunlar ve kıyamet gününe kadar nökerliğe razı olsunlar' Oğuz Han yüz on altı yıl padişahlık edip Tanrı rahmetine gitti.
- Uygurların hayatında din değiştirmek gibi pek mühim bir rol sahibi olduğu için halk arasında unutulmamış, göç destanına dahi karıştırılmıştır. Gökten ışığın inmesi,çocukların harikulade bir şekilde doğması,geceleri gelip hükümdara talimat veren ilahi kız ve memlekette olup bitenleri haber veren üç karga ise masal unsurlarıdır. Karganın haber vermesi motifi bugüne kadar kalmıştır. Annelere,yaptıkları suçların kargalar tarafından haber verileceğini söyleyerek çocuklarını korkuturlar.
- Türk millet(ini) öldürmeyin. Kökünü kurutayım diyor(lar)mış yok etmeye geliyor(lar)mış. Üstte Türk Tanrısı,Türk mukaddes Yer-Su(ları) söyle demiş: Türk millet(i) yok olmasın diye,millet olsun diye babam İlteriş Kağanı,anam İlbilge Katunu Tanrı tepesinde tutup yukarı götürmüş. Babam kağan on yedi erle çıkmış. Dışarı yürüyor diye haber işitip şehirdeki dağa çıkmış,dağdaki inmiş. Derlenip yetmiş er olmuş(lar). Tanrı güç verdi(ği) için babam kağan(ın) çerisi kurt gibi imiş. Düşman koyun gibi imiş. Doğuya,batıya sefer edip (adam) dermiş. Sayılarını kabartmış. Hepsi yedi yüz er olmuş. Yedi yüz er olup elsizleşmiş,kağansızlasmış milleti:halayıklaşmış,kullaşmış milleti,Türk türesin(i) elde çıkarmış milleti atalarım türesince yaratmış,heyecanlandırmış.