- Türk ruhunun 'ferdiyetçi' olmayıp 'cemiyetçi' olduğu bu yazıttan da anlaşılıyor:Birçok savaşlar yapıldığı ve bu savaşlarda hiç şüphesiz üstünlük gösteren birçok kahramanlar çıktığı halde bunların adları anılmıyor. Kül Tigin kahramanlıkları bile az anlatılıyor. Onun savaşlarda kaç kişiyi yere serdiği söylenmekle iktifa olunuyor. Yalnız bir yerde Türk beğlerini hitap olunarak'onun nasıl hücum ettiğini hep bilirsiniz' deniliyor. Ömrünü Türk birliği uğrunda harcayan kahraman Kül Tigin için bütün methiye aşağı yukarı bu cümleden ibarettir.
- Her ne olursa olun,ayrılık büyük değildi. Doğuluların konuştuğu lehçenin en doğrusu ve güzel Kaşgar ve çevrelerinde konuşuluyor ve buna Hakanlı lehçesi deniyordu.
- Gazneliler ordusunun Türkleri bu savaştan önce Karahanlılar ordusuna karşı Kaşgar Türkçesiyle Türküler söylemişlerdir. Toğan Han, Gazneliler padişahı Sultan Mahmud'a:' Sen Hint kafirleriyle,ben de Türk kafirleriyle savaşalım' teklifinde bulundu. Barıştılar.
- Avçı nice al bilse aduğ ança yol bilir Avcı nice bile bilse ayı o kadar yol bilir Od Tese ağız köymes Od (ates) dese ağız yanmaz Kutsız kuduğka kirse kum yağar Kutsuz (talihsiz) kuyuya girse kum yağar
- Teşkilâtlarına ve ananelerine göre Karahanlılar için 'eski Gök Türk devletinin İslâmi bir şekilde devamıdır' denebilir.
- ? Karahanlılar?da devletin resmi ili Türkçe idi. Resmi muamelelerde,yarlık yani fermanlarda Uygur yazısı kullanılırdı. İlim ve fikir hayatı ileri idi. Ülkenin doğu bölgesinde en büyük ilim merkezleri Kaşgar ve Balasagundu. Baı bölgesinde ise ilmi ve fikri hayat daha çok inkişaf etmişti.
- Görülüyor ki bu destanda Türk destanlarının müşterek motifleri var : Esas kahramanlıktır. Kahramanların en büyük yardımcıları attır. Kadın erkekle müsavidir ve erkeğin vefakar arkadaşıdır. O, erkeğine daima iyi öğütler verir ve onun öğüdünü dinlememek bazen insanı ölüme kadar götürür.
- 'Has Hâcib Yusuf' bu dört kişiyi konuşturarak hükümdar tarafından milletin türlü sınıflarına karsı tutulması gereken yolları ve yapılması gereken muameleleri anlatmakta,öğütler vermektedir. Sairin felsefi ve içtimai düşünceleri burada açıkça gözükmektedir. Yusuf , felsefi ve içtimai düşüncelerini 1038'te ölen büyük İslâm mütefekkiri ve bilgini İbn-i Sinâdan almıştır. İbn-i Sinâ bir cemiyet beğler,çiftçiler,askerler olmak üzere üç tabakaya ayırdığı gibi Yusuf da hükümdar,memurlar ve halk olmak üzere üçe ayırmakta ve bu sınıflar arasında haksızlık olmaması için her şeyden önce yoksulların devlet tarafından korunmasını ve böylelikle bunların orta sınıfa geçmesini ve giderek bütün milletin bolluğa ermesini istemektedir.
- ? Eser,Türkçe bilmeyenlere bu büyük dili öğretmek için yazılmış bir dil kitabıdır. Türkçe kelimeler Arap harfleriyle yazılmış,yanlarına Arapça karşılıkları konarak Arapça izahat verilmiştir. Bir çok kelimelere örnek verilmek için de bunların geçtiği manzumeler ve darbımeseller zikredilmiş,böylelikle esas Türk edebiyat bakımından zengin bir hale gelmiştir. Fakat eserin değeri yalnız edebiyat bakımından değildir. Yer yer getirdiği örnekler ve verdiği izahatla 'Divânü Lûgat it - Türk',Türk destanları,halkiyatı,tarihi,coğrafyası için essiz bir hazine olmuştur. Eserde bir de renkli harita vardır ki Türkelini dünyanın merkezi olarak gösteren bu renkli harita,bugünkü bilgimize göre,Türklerin ilk haritasıdır.
- ? Büyük Türk bilgini Kaşgarlı Mahmud'un aynı zamanda kuvvetli bir Türkçü olduğu da anlaşılmaktadır. Kitabına yazdığı su önünç bunu göstermektedir.