- "Hanımefendi, bana sözcüklerin ne renk olduğunu söyleyebilir misiniz?"
- "Bugün ne istersin?" "Her şeyden önce sana biraz nezaket öğretmek isterim," dedi kadın. Sıra sıra dizilmiş dönen bar taburelerinin en sonuncusuna oturmuş, dirseklerini bara dayamıştı. Yanmamış sigarası hala dudaklarının arasındaydı. Konuşmaya başladığında Jose, dudakları arasındaki sigaranın yanmamış olduğunu fark etsin, diye ağzını büzmüştü. ?Fark etmemiştim,? dedi Jose. ?Zaten hiçbir şeyin farkında değilsin,? dedi kadın.
- "Mutluluğun iyi edemediğini iyileştirecek ilaç yoktur."
- "Düşüncelerini kabullenecek olursanız, hiçbir deli, deli değildir."
- Bacağı kesilmiş kimseler, artık olmayan bacaklarının yerinde acıları, krampları, karıncalanmaları duyarlar. Onsuz kendisi de böyle duyumsuyordu kendini; artık olmadığı yerde duyuyordu kocasını.
- insanlık bir bedel ödemeden ilerlemiyor
- Birisi,kabuk tutmuş yaralarımızı okşamaya başladığında,cırt diye açılıveriyor ve oluk oluk kanamaya başlıyor yeniden. Gabriel Garcia Marquez
- Yalniz kalirsak lambayi yakar, birbirimizi doyasiya seyrederiz, kimse duyar mi, diye korkmadan icimden geldigi gibi haykiririm, sen de ayip seyler fisildarsin kulagima
- Insanin en iyi dostu, olmus olan dostudur
- Ulu tanrıdan bir tek dileğim vardı: O da bana kendimi öldürme cesareti vermesiydi; ama Tanrı, beni duymadı.