- İnsanın sonunda başkalarının sandığı gibi biri olmaması olanaksız.
- Her şeye karşın, yüreğin belleğinin kötü anılarını sildiğini, iyileri büyüttüğünü, geçmişe katlanmayı bu hile sayesinde başardığımızı bilmeyecek kadar gençti daha.
- Salgın başladığı gibi ansızın bitti, hasarın niceliği de hiçir zaman bilinemedi; saptanması olanaksız olduğundan değil, kendi felaketimizden duyduğumuz utancın bizim en olağan özelliklerimizden biri olduğundan.
- ...Ama insanlar her zaman annelerinin onları dünyaya getirdiği zaman doğmadıkları, yaşamın onları bir kez daha, hem de sık sık kendi kendilerinden doğmaya zorladığı düşüncesine kaptırdı kendini.
- ''Belki de bu nedenle birçok şey yapıyor'', dedi, ''düşünmek zorunda kalmamak için.''
- Toplumsal yaşamın sorunu, korkuyu yenmek, evlilik yaşamının sorunu ise can sıkıntısını yenmeyi öğrenmektir.
- ''İnsan bir şey satmak istediği zaman dil öğrenmelidir,'' diyordu alaycı alaycı gülerek. ''Ama insan bir şey satın almak istediğinde herkes anlar nasıl olsa.''
- Yağmur, düşünebilmesi için bir güneş kırıntısı bile vermiyordu ona.
- ...kimin daha ölü olduğunu soruyordu kendi kendine üzüntüyle: ölenin mi, yoksa geride kalanın mı.
- Ölümü umursadığı yoktu; ama yaşam çok şey demekti. O yüzden de idam hükmü verildiği andaki duygusu korku değil, özlem oldu.