- "Yüreğini kolla, ölmeden çürüyorsun..."
- ... Çünkü erkeklerin en büyük özelliği, doyduktan sonra açlığı inkâr etmeleriydi.
- Üzüntü duyma gereksinimi, yıllar geçtikçe bir tutkuya dönüşüyordu. Yalnızlığı içinde insancıl oldu.
- "Yalnızlık, anılarını ayıklamış, yaşamın yüreğinde biriktirdiği özlem dolu süprüntüleri yakmış, geriye en acı anıları bırakarak onları arıtmış büyütmüş, sonsuzlaştırmıştı."
- "İnsanın yaşadığı değildir hayat, aslolan, hatırladığı ve anlatmak için nasıl hatırladığıdır"
- İnsanlar bir kere doğmazlar. Bu iş annelerinin onları doğurduğu gün bitmez. Fakat hayat yeniden ve yeniden onları kendilerini doğurmaya mecbur eder.
- ''...Yüreğini kolla Aureliano, ölmeden çürüyorsun.''
- doktor dionisio iguaran ",bizlerden daha saglikliydi ;ama insa onun gogsunu dinleyince yureginin icinde fokurdayan gozyaslarini duyabiliyordu".
- ?Birisi, kabuk tutmuş yaralarımızı okşamaya başladığında, cırt diye açılıveriyor ve oluk oluk kanama başlıyor yeniden? birine teslim olduğumuzda ve içimizi döktüğümüzde, bedenimiz ve ruhumuz kan içinde kalıveriyor. o yüzden değil mi, içimizi tutmalarımız, birine teslim olmaktan korkmalarımız, ortalıkta tedirgin ve gergin dolanmalarımız? -anlatsam mı, anlatmasam mı?- kararsızlığımız, -bu sevgi beni acıtır mı?- kuşkularımız..?
- Şöhret çok şişman bir hanımdır, hiçbirimizle yatmaz, ama uyandığımızda hep yatağın karşısından bize bakmaktadır.