Mahkum edilen soyların ikinci bir şansı yoktur.
Yaş konusunu , tavandan damlayarak insanın geriye ne kadar ömrü kaldığını bildiren bir su sızıntısı gibi düşünmemiştim hiç.
Kadeh kaldırıp şarkı söylediklerinde gözyaşlarımı içime akıtmak zorunda kaldım ve hiçbir nedeni yokken aklıma benim kız geldi . Yeniden hatirlayacagimi ummadığım bir kıza karşı ani bir üzüntü değil ,geç kalmış bir acıma duygusuydu içimdeki.
Hayvanlarla hiç anlaşamam, konuşmaya başlamamış çocuklarla da öyle .Sanki ruhları dilsizdir. Onlardan nefret etmem, ama onlarla pazarlık etmeyi ögrenemedigimden varlıklarına da katlanamam.
Birlikte kahvaltı ederken gözlerindeki o hüzünlü bakışı hiç unutmadım. "Neden beni bu kadar yaşlıyken tanıdın?" Der gibi. Doğruyu söyleyerek yanıtladım onu : " insan gerçekte olduğu değil , hissettiği yaştadır. "
Seks , insanın aşkı bulamadığında elinde kalan bir tesellidir.
Heyhat , bu aşksa , nasıl da acı cektiriyor .
Soran olursa herzaman doğruyu söyleyerek yanıt veririm : Orospulardan evlenmeye vakit bulamadım , derim .
İnsanın aşkından ölmesinin dilde hoşgörülebilir şiirsel bir abartı olduğunu düşünmüşümdür hep. O akşam, bir kez daha kedisiz ve onsuz olarak eve döndüğümde , yalnızca insanın ölmesinin mümkün olduğunu değil , benim de böyle yaşlı ve kimsesiz bir halde aşkımdan ölmekte olduğumu anladım .
Ahlak da bir zaman sorunudur, derdi. Yüzünde hınzır bir gülümsemeyle, görürsün bak...
Thomas Mann
Canan Tan
Orhan Pamuk
Ken Grimwood
Irvin D. Yalom
Kadir Aydemir
Jostein Gaarder
Yılmaz Odabaşı
Kostas Mourselas
Robert Louis Stevenson