- ... "Size bir şey söyleyeyim mi anacığım , insan kendi halinde yaşayıp gidiyor da,yanı başında duran kitapta kendi hayatının tıpatıp anlatıldığından haberi olmuyor . ... ... Öyküyü ben yazdım sanki.Hancı benim sanki ." ...
- .........
- Beni hiç anlamadı. Oysa anlamayacak ne var? Anlamamak, anlamaktan daha zor. (s.18)
- Hatta bedene hiç acı çektirmedikleri için mutludurlar.Amaçladıkları budur zaten.Oysa,ruhsal acının yanında bedensel acı bir hiç kalır!
- Düşünebiliyor musunuz sayın bayım,onun çoraplarını bile içkiye yatırdım ben...
- Düşünebiliyor musunuz sayın bayım,onun çoraplarını bile içkiye yatırdım ben...
- Herkesin akıllı olmasını beklemenin çok uzun süreceğini anladım ,Sonya.Bir de bunun hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini.
- Herkesin gidebileceği bir yeri olmalı. Çünkü öyle bir an olur ki, insanın mutlaka bir yere gitmesi gerekir.
- Nerede okumuştum, hani bir idam mahkûmu ölümünden biraz önce şöyle söylemiş ya da düşünmüştü: "Yüksek ve sarp bir kayalıkta, ancak iki ayağımın sığabileceği, dar bir çıkıntıda, dört bir yanım uçurumlar, okyanuslar, sonsuz bir gece, sonsuz bir yalnızlık ve hiç bitmeyecek bir fırtınayla sarılmış durumda yaşamak zorunda olsam ve bütün ömrümce, bin yıl boyunca, hatta sonsuza kadar o bir karış toprakta ayakta durmam da gerekse o şekilde yaşamak, şu anda yarım saat içinde ölecek olmaktan çok daha iyidir. Yaşamak, her şeye rağmen yaşamak...
- Kolay bir saadet mi yoksa insanı yükselten bir ızdırap mı daha iyi ?