- "işlerinin ölçüsüne, topluma sağladıkları yarara oranla çok az kazanan dürüst hayli insan vardır anacığım. Ama hiç kimseye boyun eğmezler, ekmek dilenmezler. Ben de bu laternacı gibi karınca kararınca çalışıp kazanıyorum işte."
- "İzninizle söyleyeyim: Ulu Tanrı her şeyi insanoğlu için düzenlemiştir. Kiminin kısmetinde omuzlarına general apoleti takmak vardır; kiminin altıncı derece memur olarak kalmak... Kiminin alnında emir vereceği, kimininkindeyse, hiç mırıldanmadan, korku içinde bu emri yerine getireceği yazar. Kişinin yeteneklerine göredir bütün bunlar."
- "Niçin böyle mutsuzsunuz Varvaracağım? Canım! Onlardan neyiniz eksik? İyi yüreklisiniz, güzelsiniz, bilgilisiniz. Böyleyken niçin talihiniz kara? İyiler niçin geride kalır da, hep kötülerin başına devlet kuşu kendiliğinden gelip konuverir acaba? Biliyorum anacığım, biliyorum böyle düşünmenin iyi bir şey olmadığını. Ama hakça konuşalım şimdi: Niçin bir kızın alnına daha annesinin karnındayken mutlu olmak yazılıyor da; ötekini yaşı dolunca "bundan böyle başının çaresine kendin bak" diyerek öksüzler yurdundan çıkarıyorlar?"
- Her şeyi anlıyorum ve bu beni öldürecek...
- Her şeyi anlayabilen bir adam kendine saygı duyabilir mi?
- ?İnsanların çoğu, en iyi arkadaşını alçalmış görmekten mutlu olur. Genellikle arkadaşlıkların bu temele inşa edildiğini de söylemek abartı olmaz. Bütün düşünen insanlar, bu eski gerçeği bilir.?
- ?Başıboş kalınca hemen tapınacağı bir Tanrı bulmak insanın en büyük kaygısıdır. Bu zavallı yaratıkların tasası yalnız senin benim için tapınacağımız bir varlık bulmak değil, herkesin ve ille ?hep birlikte? imanla baş tacı edecekleri birini bulmaktır. İşte bu ortaklaşa tapınma ihtiyacı hem tek tek, hem toplu olarak bütün insanların ta ilk yüzyıllardan beri başlıca ıstırap konusu olmuştur. Toplu tapınma yüzünden birbirlerinin kanına girerlerdi. Kendilerine birtakım tanrılar icat ederler, birbirlerine, ?Tanrılarınızdan vazgeçin, bizimkileri kabul edin: yoksa sizi de, Tanrılarınızı da yok ederiz!? derlerdi. Bu, kıyamete kadar böyle sürüp gidecektir.?
- ?Hepiniz birer gevezeden ve farfaracıdan başka bir şey değilsiniz! Küçücük bir acınız olsa, on paralık yumurtası için ortalığı birbirine katan tavuklara dönersiniz! Üstelik burada bile başka yazarların düşüncelerini çalansınız! Ruhlarınızda bağımsız bir yaşamdan iz bile yok! İspermeçten yapılmış yaratıklar! Damarlarınızda da kan yerine serum dolaşıyor! Hiçbirinize inanmıyorum! İlk işiniz, ne pahasına olursa olsun insana benzememektir.?
- Sf: 138
- "Çatlak insanlarız biz," diyorlardı, "bizim içimiz ezilmiş, o yüzden geceleri bağırıyoruz."