- Geceleri gökkuşağına boyamak mıdır suçum? herkes bağırırken şiirler okumak mı, susmak mı sözün bittiği yerde, kusmak mı sindirebildiklerinizi? apansız uykum kaçıyor kaç gece, bu da mı aleyhime kanıt? sondan saymaya başladım adları-böyle hoşuma gidiyor beğenmeseler de seviyorum ellerimi, hep olmayacak düşler görüyorum, yenileceğim kavgalara giriyorum durmadan. İtiraf ediyorum? Silin adımı listenizden, yokum; aslında bir oyun olan kavgalarınızda ve aslı bir kavga olan oyunlarınızda. Kirli sevinçlerinize ortak etmeyin beni. Gözyaşlarınızı da paylaşmıyorum. Yalan övgülerinize ihtiyacım yok. Gıyabımda kesinleşmiş hükümler verin. Bir sürgün nereye sürülebilir? Gölgeler kelepçeye vurulur mu? Çekilin, yürümediğiniz yolları(mı) kirletmeyin.!
- "aslına bakarsanız zenginler fakir insanların kaderleri konusunda yüksek sesle yakınmalarından hiç hoşlanmazlar. onların kendilerini rahatsız ettiklerini, problem çıkardıklarını söylerler! evet gerçekten de fakirlik sorundur. belki onların karın gurultuları, zenginleri uykularından uyandırır!"
- Ama kim hata yapmıyor ki? Biliyorsunuz, herkes aynı hedefe yürüyor, herkes aynı yönde çabalıyor, en bilgesinden en alçak hırsızına kadar hepsi, yalnızca yolları farklı.
- "Her şey kendi elinde, hem de insan yalnızca korkaklığı yüzünden ne fırsatlar kaçırıyor... Acaba insanlar en çok neden korkarlar? Atacakları yeni bir adımdan, kendi söyleyecekleri yeni bir sözden herhalde..." Fyodor Mihayloviç Dostoyevski
- "Delikanlının öylesine yakıcı bir küçümseme duygusu birikmişti ki, bazen çocukluk derecesine varan utangaçlığına rağmen, şu anda en az utandığı şey, sırtındaki paçavralardı." Fyodor Mihayloviç Dostoyevski
- "- Ne önemi var efendim! Ne önemi var! Böyle baş sallamalarla utanmam ben! Hele de herkes her şeyi biliyorsa ve ortada hiç bir giz kalmamışsa... Ben her şeye hor görerek değil hoş görerek bakmayı öğrendim artık. Varsın öyle olsun! Fyodor Mihayloviç Dostoyevski
- "Ama razı oldu! Ağladı, hıçkırdı, ellerini ovuşturdu ve razı oldu! Çünkü gidebilecek başka hiçbir yeri yoktu. Düşünebiliyor musunuz, insanın gidebilecek hiçbir yeri bulunmamasının ne demek olduğunu düşünebiliyor musunuz sayın bayım? Hayır! Siz bunu daha anlamazsınız..." Fyodor Mihayloviç Dostoyevski
- Dargın durduğumuz her gün mutluluğumuzdan bir parça kaybetmiştik.
- Kalbim bana her şeyi, hem de bütün açıklığıyla çoktandır söyledi.
- Dün söz arasında, "Aptal olduğunu anlayan aptal değildir" dedi... Ne söz değil mi! Ağzını açar açmaz birbiri ardınca buna benzer sözler sıralıyor. Prens, - Gerçekten dahi! dedi. - Sen işin alayındasın baba; ama böyle bir sözü senden bir kerecik olsun duymadım. Ne senden, ne de çevrendekilerden.