Biriktirdiği servetin miktarı artıkça ' Artık kudretliyim, hiç bişey ihtiyacım kalmadı!' diye düşünür. Akılsızın, ne kadar cok biriktirirse kendisini o ölçüde ölüme götüren bir iktidarsızlığa güttüğünden haberi yoktur...

Bence cehennem, sevememekten doğan bir acıdır.

"Kadınların gözyaşlarına inanmayın, Aleksey Fedoroviç, ben bu durumda hep kadınların karşısında, erkeklerin yanında olurum."

Elle vivra cent ans! - O yüzyıl yaşar!

Yakında bir şekilde fikirlerden doğmanın bir yolunu bulacağız.

Bilinçli bir insanın kendine güvenmesi olacak şey midir?

Çalışmaktan bıkkınlık duyma. Gece uykuya dalmadan önce, " Gerekeni yapmadım " düşüncesi aklına gelirse hemen kalk ve yap.

Yalnız yaşamak değil, alçakça ölmekte mümkün değil... Hayır baylar, ölüm bile şerefli olmalı!

İngilizlerin çoğunda zarafet yoktur. Baston yutmuş gibi dimdiktirler. Oysa Ruslar güzelliğe karşı çok hassastırlar, düşkündürler. Ancak ruh güzelliğini sezebilmek, kişilik sahibi olmanın değerini takdir edebilmek için kadınlarımızın ve özellikle genç kızlarımızın çok daha özgür ve elbette çok daha deneyimli olması gerek.

Biz henüz, yılan gibi yaşarken, Fransızın yani Parislinin ulusal bilinci etkili bilinç halini almıştı. Fransız devrimi, aristokrasinin mirasına kondu. Bu gün sıradan bir Fransız bile bilinci, ruhu ve yüreği ile katılmadan: davranışı, duruşu ve konuşma biçimiyle, düşünceleriyle zarafet sergilemesini bilir. Bunlar ona kalıtım yoluyla geçen genetik kodlardır. En aşağılık olanları bile bunu büyük bir başarıyla becerir.