- Baylar yemin ederim her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır ; hem de tam anlamıyla, gerçek bir hastalık..
- Uygarlık neyimizi yumuşatmış, anlayalım! Duygularımızın türlerini çoğaltmaktan başka bir ise yaramamıştır uygarlık. Duygularının çeşitliliği yüzünden, insanoğlu, korkarım, kan dökmede bir zevk aramaya kadar varacak. Üstelik böyle bir felaket insanlığın basına çoktan gelmiştir. Cana kıyıcılıkta en ince ustalıkları gösterenlerin uygar kimseler olduklarına hiç dikkat ettiniz mi?
- Uygarlık neyimizi yumuşatmış, anlayalım! Duygularımızın türlerini çoğaltmaktan başka bir ise yaramamıştır uygarlık. Duygularının çeşitliliği yüzünden, insanoğlu, korkarım, kan dökmede bir zevk aramaya kadar varacak. Üstelik böyle bir felaket insanlığın basına çoktan gelmiştir. Cana kıyıcılıkta en ince ustalıkları gösterenlerin uygar kimseler olduklarına hiç dikkat ettiniz mi? Atillaların, Stenka Razinlerin ustalıkla eline su dökemeyecekleri bu baylar, gene de onlar kadar göze batmıyorlarsa, bunun tek sebebi böylelerine sık sık rastlanması, görüle görüle bir alışkanlık haline gelmeleridir. Uygarlık sonunda insanlar daha çok kan dökücü olmadılarsa bile, en azından daha kötü, daha iğrenç birer cana kıyıcı olmuşlardır. Eskiden hak uğruna kan dökülür, istendiği kadar insan iç huzuruyla öldürülürdü; çağımızda kan dökmeyi iğrenç bir davranış saydığımız halde yine de bu iğrenç isle uğraşmaktayız, hem de eskisinden daha çok. Hangisinin daha kötü olduğuna varın kendiniz karar verin.
- İnsanoğlu -her zaman, her yerde, kim olursa olsun- mantığının ve çıkarlarının buyurduğu gibi değil de, gönlünün çektiği gibi davranmıştır
- İnsanoğlu ahmak bir yaratıktır,hem de görülmemiş derecede... Daha doğrusu ahmak değil de nankördür, eşine rastlanmayacak kadar nankördür. İnsanoğlu -her zaman,her yerde,kim olursa olsun- mantığının ve çıkarlarının buyurduğu gibi değil de,gönlünün çektiği gibi davranmıştır
- O sıralar ancak yirmi dört yaşındaydım. Hayatım o zaman bile sönüktü, derbederdi; yabani sayılacak derecede bir başımaydım. Kimseyle arkadaşlık etmiyor, konuşmaktan kaçıyor, gitgide daha çok kabuğuma çekiliyordum. (s47)
- Bana kalırsa insanın en iyi tanımlanması şöyle olmalı: iki ayaklı nankör bir yaratık.
- ?Gelgeç gönüllü, tutarsız bir yaratık olan insanoğlu ise, belki de satranç oyuncuları gibi hedefi değil, hedefe giden yolu sever. Kim bilir, belki insanın yöneldiği tek hedef, hedefini elde etmek için harcadığı sürekli çabadır, başka bir deyişle yaşamın kendisidir.?
- "iki kere iki dört çekilmez bir şey. iki kere iki dört, bana sorarsanız küstahlıktır. iki kere iki dört, ellerini böğrüne dayayarak yolumuzu kesen, sağa sola tükürük saçan bir külhanbeyinin ta kendisidir. iki kere iki dördün yetkinliğine inanırım, ama en cok övülmeye deger bir şey varsa, o da iki kere ikinin beş etmesidir."
- Size şunu söyleyeyim ki, benim gibi yeraltı adamlarının dizginini sıkı tutmak gerekir. Kırk yıl yeraltında sesimizi çıkarmadan otururuz, ama bir de fırsatını bulup yeryüzüne çıktık mı, dırdırımızdan kurtulamazsınız.