- Aptalca mutlu olmaktansa, nedenini bilerek mutsuz olmak daha iyidir...
- ?Hiçbir şeye şaşmamak çok zeki olmanın işareti derler. Bence aynı ölçüde aptallığın da işaretidir...?
- Gerçekten, ya günün birinde bütün arzu ve kaprislerimizin formülü bulunur, daha doğrusu, bunların esasına, hangi kanunlara bağlı olarak meydana gelip nasıl geliştiklerine, çeşitli durumlarda hangi yolları takip ettiklerine vs. dair kesin bir matematik formül ortaya çıkarsa, o zaman insan muhtemelen, hatta mutlaka hiçbir şey istememeye başlar. (S 29)
- Fakat insan hercai, bir dalda durmaz bir yaratıktır ve belki de santranç oyuncuları gibi gayeyi değil, gayeye giden yolu sever. (S 36)
- İnsan bütün ömrünü iki kere iki peşinde geçirir, bu uğurda denizler aşar, hayatını harcar, fakat yemin ederim, arayıp gerçekten elde etmekten korkar. Çünkü onu bulur bulmaz artık erişecek şeyi kalmayacağını bilmektedir. (S 37)
- Kolay elde edilmiş bir saadet mi, yoksa insanı yücelten ıstırap mı daha iyidir? Evet, hangisi daha iyi? (S 137)
- Öyle bir hale gelmişiz ki, gerçek ?canlı hayat? bize adeta bir iş, bir ödev gibi görünüyor, onu kitaptan öğrenmeyi yeğliyoruz. (S 138)
- Hepinizi bu işin içine katarak kendimi kurtarmaya çalışıyorum. Ben, sizlerin yarım yamalak bıraktığı şeyleri sonuna kadar götürdüm. Sizler, korkaklığınıza "ölçülü davranış" kılıfını geçirip, onunla teselli buluyorsunuz. Şu halde, sizlerden daha gerçek bir hayat sürüyorum ben.
- Bazen de Nastenka içini çekerken gözleri yaşarıyordu. O zaman bana bir ürkeklik geliyor, buz gibi oluyordum. Ama o hemen elimi eline alıyor, beni uzaklara doğru sürüklüyordu. Böylece gevezelik ederek yeniden dolaşmaya koyuluyorduk.
- İnsanın zihni neyle meşgulse rüyasında onu görür. Hele içiniz rahat olmadı mı, gerçeğe ne kadar da uyar rüyalarımız!