İnsanların kibrinden ve merhametsizliğinden, affetmeği bilmedikleri için Tanrının da bizi affetmeyeceğinden bahsediyordu...
Zaten "yüksek ruhlu varlıklar" böyle namussuzların ekmeğine tereyağdır. Asil oldukları için kolayca aldatılırlar...
İnanın bana dostum, böyle bir felakete düşünce kendini tamamiyle haklı, yüksek ruhlu hissetmenin; kötülük edenin suratına alçaklığını haykırmanın üstün bir zevki vardır...
Beni dinleyin şair, dedi. Size galiba hiç bilmediğiniz bir doğa sırrı açmak istiyorum. Bana şu anda günahkar belki alçak, ahlaksız,, akılsız dediğinize eminim; ama herkes, hepimiz, benliğimizin en gizli köşelerini olduğu gibi açığa vurabilseydik. Başkalarına hatta en yakın dostlarına, sırası gelince kendine bile itiraf etmekten çekindiğin ne varsa hepsini korkmadan ortaya dökebilseydik..! O zaman dünyayı saracak pis kokudan hepimiz boğulurduk..
...Sevgili çocukluğum..! Yirmi beş yaşımda son günlerimi yaşıyorken, aklımda yalnızca senin olman; heyecanla, coşkunlukla,yalnızca seni anmam ne garip aslında..! O zamanlar ne maviydi gökyüzü..! Petersburg güneşine hiç benzemezdi güneş! Yüreğimiz ne hızlı çarpardı..! Her yanda göz alabildiğine çayır, orman vardı, şimdiki gibi soğuk taş yığınları karartmazdı insanın içini...
Başkasından saygı görmek istiyorsan, kendi kendine saygı duymayı öğren. En önemlisi bu. Ancak bu şekilde kendini saydırabilirsin...
Benim tanıdığım tek kural: Kendi kendini sev. Yaşam bir pazardır: paranızı pencerelerden savurmayın, ama isterseniz, keyfinizin karşılığını ödeyin, böylece insanoğluna karşı bütün görevinizi yerine getirmiş olursunuz...
İnsan her zaman iki sevgi arasındadır. Sevilen sevilmez, sevilen bir başkasını sever, insan sevgisi doğal olarak trajik boyutlara ulaşır...
Ben de hep öyle yaparım: İçime bir davranışımın kötü olduğu kuşkusu düşerse hemen yüreğime bakarım, o rahatsa ben de rahat olurum. İnsanın her zaman böyle yapması gerekir...
Annem bana, fakir olmak günah değil, zengin olup başkasını ezmek günah, diyordu. Tanrı'nın böylelerini cezalandıracağını söylüyordu...
Halid Ziya Uşaklıgil
Wilhelm Reich
Nilgün Marmara
Glenn Meade
Jack London
Reşit Haylamaz
Nick Hornby
John Katzenbach
Judith McNaught
Ahmet Ümit