- - Dinleyin, benim nasıl bir adam olduğumu öğrenmek ister misiniz? - İsterim ya... - Hem de tam anlamıyla? - Evet, tam anlamıyla! - Peki öyleyse, ben bir tipim.
- "Hayale dalmak bazen çok iyi şeydir."
- Bir gün gelip hayal dünyam yerle bir olacak , hayallerim sarı yapraklar gibi bir bir dökülecek...
- Bazen hapishane köpekkerini kendi eliyle yediriyordu. Oysa bizde kimse cezaevi köpeklerine yiyecek vermezdi. Zaten, Rus halkı köpek beslemekten pek hoşlanmaz.
- Günlerce bir lokma ekmek bulamadan, herkesten kaçıp saklanmak gerek. Sırası gelince, öteberi aşırmak veya soygunculuk etmek, hatta adam bıçaklamak gerek...
- Tutukluların çoğu güçlü kuvvetli, tam gençlik, gürbüzlük çağında adamlardı. Prangalar bu çağlarda insana pek ağır gelir.
- Bakarsın, birisi bir türlü uyuyamıyor. Kalkar; yatağının içinde, takkeli başını göğsüne sarkıtarak, bir şey düşünüyormuş gibi, bir buçuk saat öylece oturur. Sen de ona bir saat bakarak, zaman öldürmek için adamcağızın neler düşündüğünü anlamaya çalışırsın.
- Bazı defa uyuyabilmek için ''Bir, iki, üç...'' diye saymaya koyulursun. Benim böylece uyuyamadan üç bine kadar saydığım olurdu.
- Ama ben bu zavallılara acı duyarak bakıyordum. Delilere hiçbir zaman ilgisiz kalamıyordum.
- Cellatların iki çeşidi vardır: Biri, bu işi gönüllü olarak, öteki zorunlu olarak yapar. Gönüllü cellat, şüphesiz her bakımdan öbüründen daha aşağılıktır.