- Arada bir, buhar tabakasının arkasında dayak izleri taşıyan sırtlar, tıraşlı kafalar, kıvrılmış, büzülmüş kollar ve ayaklar görünüyor.
- Tutukluları saymaya gelen nöbetçi çavuş hepsinin bayramını kutladı. Tutuklular, nazik sevimli bir tavırla karşılık verdiler.
- Bayramımı kutlayanlar arasında, cezaevinde bulunduğum şu ay içinde benimle tek söz etmemiş olanlar da vardı.
- Doğduğum ilin ufuklarını göremeyeceğim. Suçum olmadan ömrümün sonuna kadar acı çekmeye mahkûmum.
- ''Senin güzel sevgilin , dilenci torbasıyla gezmeseydi, bizim paralı gudubet karıdan daha iyiydi.''
- İşte, çoktan beri büyük bir özlemle beklenen bayram da gelip geçmişti. Yarın yine bayağı bir gündü, yine işe gidilecekti...
- Tiyatro da, asker tiyatrosu değil cezaevi tiyatrosu olduğuna göre, ilgi çekicidir. Hem de tutuklular ilginç insanlardır. Eğlenceli olur.
- Hancı Netzvetayev, odada şeytanlar olduğunu söyleyip uyanık olmalarını hatırlatıyor, ardından da çıkıyor. Asık suratlı bey, bunu zaten bildiğini mırıldanarak Kedril'e eşyalarını açıp yemeğini hazırlamasını emrediyor. Kedril yalnız pisboğaz değil, korkaktır da...
- Şeytan sözünü duyunca sararıyor, güz yaprağı gibi titremeye başlıyor. Kaçacak ama beyden de ödü patlıyor. Dahası karnı da aç...
- ...başı darda olduğu bir sırada cehenneme gittiğini, şeytanlardan yardım gördüğünü, onlarla arasındaki anlaşmaya göre bugün canını almaya geleceklerini anlatıyor.