- Etiyle kemiğiyle gerçek bir insan olmak, bizim için o kadar zordur ki!... Utanıyor, ayıp kabul ediyoruz bunu. "Ortalama insan" denebilecek, belirsiz bir tip olmaya çalışıyoruz. Gerçekte bizlerin yaşadığını söylemek pek mümkün değil, uzun bir zamandan beri canlı olmayan babalardan meydana geliyoruz. Öyle ki, eğer başarabilirsek, düşüncelerden doğmayı bile kabul ederiz.
- Tanrım..! Ne uzun zaman dilimidir; yaşam süresince bir anlık mutluluk! Bir ömür boyu için yeterli olmaz mı? Az şey midir bu bir insan yaşamı için?
- ?Tanrı, yaşını başını almış kulunda bile kibiri affetmiyor.?
- Dün o kadar hüzünlü olduğum için bana kızmayın; çok iyiydim, çok rahattım, ama en iyi anlarımda bile, ben hep hüzünlenirim. Ağlamış olmamın da hiç önemi yok; ben bile bilmiyorum neden ağladığımı. Hastayım, sinir bozucu hisler içindeyim; izlenimlerim hastalıklı. Bulutsuz, solgun gök, güneşin batışı, dün akşamki sessizlik ?bütün bunlar? bilemiyorum ama dün bütün bu izlenimleri ağır ve acı verici bulacak bir haldeydim, kalbim kabardı ve ruhum gözyaşlarını koyuverdi. Ama neden yazıyorum bütün bunları size?
- Hatta dahasını söyleyeyim, kalbim sizin mektubunuzda benim hakkımda iyi şeyler yazdığınızı ve duygularımı övdüğünüzü görünce büyük bir mutlulukla doldu. Bunu gururdan söylemiyorum, benim kalbim için kaygılandığınızı görerek beni sevdiğinizi anlamış olduğum için söylüyorum.
- Size bir şey söyleyeyim mi anacığım, insan kendi halinde yaşayıp gidiyor da, yanı başında duran kitapta kendi hayatının tıpatıp anlatıldığından haberi olmuyor. Eskiden dikkatini çekmemiş birçok şeyi, kitabı okumaya başlayınca bir bir anımsıyor insan.?
- İnsan bazen kendini en çılgın, en imkansız bir fikre o derece kaptırır ki o fikir imkan dahilindeymiş gibi gelir ona...
- Bütün hayatımı sürmüştüm oyuna.
- Tutuklular, tıraşlı kafaları ve kıpkırmızı oluncaya kadar haşlanmış gövdeleriyle şimdi eskisinden de çirkin görünüyorlardı.
- Gözenekleri açılmış sırtlarında, vaktiyle alınan kırbaç ve değnek izleri kabarmış, yeni yaralar şekline dönüşmüştü. Ne korkunç şeylerdi bunlar! Onlara baktıkça tüylerim diken diken oldu.